Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
“İnsanlardan öyleleri de vardır ki, Allâh’ın rızâsını kazanmak için kendini ve malını fedâ eder. Allâh da kullarına karşı şefkatlidir.” (Bakara, 207)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Allah’ı rab, İslâm’ı din, Muhammed’i peygamber olarak benimseyip onlardan râzı olan kimse imânın tadını tatmıştır.” (Müslim, İmân 56)
https://www.2g1d.com/
21 Ocak 2021 Perşembe
Îmânı Aşkla Yaşamak
20 Ocak 2021 Çarşamba
Güzel Ahlaka Koşmak
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
"Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz."(Nahl, 97)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Kıyâmet gününde mü’min kulun terâzisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz. Allah Teâlâ çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseden nefret eder.” (Tirmizî, Birr, 62/2002)
Bir gün Hz. Ali (ra) şöyle buyurdu:
“-Sübhânallah! İnsanların çoğu hayır yapmaktan ne kadar da geri duruyorlar! Hayret doğrusu, bir kişiye müüslüman kardeşi bir ihtiyacı için gelir de o kişi kendisini hayır işlemeye muhtaç görmez, (kardeşinin ihtiyacını karşılamaz)! Hâlbuki onun güzel ahlâka koşması lâzımdır. Zira güzel ahlâk insanı kurtuluşa götürür.”
Bu esnâda bir kişi kalkıp:
“-Anam babam sana fedâ olsun ey Mü’minlerin Emîri! Sen bunları Peygamber Efendimiz’den mi işittin?” diye sordu.
Hz. Ali (ra) şöyle cevap verdi:
“-Evet. Ancak bundan daha güzelini de işittim. O da şudur: Tayy Kabîlesi’nin esirleri getirildiğinde içlerinden bir kadın, gâyet fasih bir lisanla:
“-Ey Muhammed! Eğer münâsip görürsen bizi serbest bırak! Arap kabîlelerini üzerimize güldürme! Ben bu kavmin efendisinin kızıyım. Babam insanların şeref ve haysiyetini korur, esirleri kurtarır, borçlu ve hastalara yardımcı olur. Açları doyurur, muhtaçları giydirir, misafiri ağırlar, yemek yedirir, selâmı yayardı. Bir ihtiyacı için gelen kişiyi kesinlikle geri çevirmezdi. Ben Hâtem-i Tâî’nin kızıyım.” dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah (sav):
“-Ey kadıncağız! Bu saydıkların gerçek mü’minlerin vasıflarıdır. Şayet baban müslüman olsaydı ona merhamet eder, çok iyi davranırdık. Bu kadını serbest bırakın! Zira onun babası güzel ahlâkı severdi. Allah Teâlâ’da güzel ahlâkı sever.” buyurdu.
Ebû Bürde (ra) ayağa kalkıp hayretle sordu:
“-Yâ Rasûlâllah! Allah güzel ahlâkı sever mi?”
Rasûlullah (sav) şöyle cevap verdi:
“-Nefsim kudret elinde bulunduran Allâh’a yemin ederim ki hiç kimse güzel ahlâka sahip olmadan cennete giremez!” (Beyhakî, Delâil, no: 2087 [Vefdü Tayy]; Şuab, VI, 241/8013)
https://www.2g1d.com/
19 Ocak 2021 Salı
Dünya Hayatı Aldatmasın
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
“Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın.” (Fatır, 5)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Dünyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol!..” (Buhârî, Rikak, 3)
https://www.2g1d.com/
18 Ocak 2021 Pazartesi
Müslüman, Komşusundan Mesûldür
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel yol ne ise onunla önle. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse bile, sanki yakın dost(un olmuş)tur.” (Fussilet, 34)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Yapacağı fenâlıklardan komşusu emniyet içinde olmayan kimse cennete giremez.” (Müslim, Îmân, 73)
17 Ocak 2021 Pazar
Kalplerin Yere Batırılması
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
“Onlara kendilerinden öncekilerin; Nûh, Âd ve Semûd kavminin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve alt üst edilen şehirlerin haberi gelmedi mi? Peygamberleri onlara açık deliller getirmişti. Allah onlara zulmetmemiş, onlar kendilerine yazık etmişlerdir.” (Tevbe, 70)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Mü’min, günâhını şöyle görür: O, sanki üzerine her an düşme tehlikesi olan bir dağın dibinde oturmaktadır. “Dağ üzerine düşer mi?” diye korkar durur. Fâcir (günahkâr) ise, günahı burnunun üzerinden geçen bir sinek gibi görür.” (Buharî, Deavât 4; Müslim, Tevbe, 3)
https://www.2g1d.com/
16 Ocak 2021 Cumartesi
Onlar Gibi Olmayın!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
“Dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.” (Bakara, 120)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
"Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır." (Ebu Davud, libas 4)
Gayr-ı müslimlere benzemek ve onlarca kutsal sayılan gün ve vakitlerde onlar gibi hareket etmek dinimizce bid'at kabul edilir. Nitekim cahil müslümanlardan birçoğu hıristiyanların en büyük bayramı olan Paskalya'da ve Noel (yılbaşı)de ateş yakmak, kadayıf ve mum gibi şeyler hazırlamak suretiyle hıristiyanlara katılır, yaptıklarını yapmaya özenirler.
Amr b. Şuaybin babasından, onun da dedesinden yaptığı rivayete göre Rasulullah (sav) efendimiz.
"Bizden başkasına benzemeye çalışan, bizden değildir" (Tirmizi, istizan 7) buyururlar.
Dolayısıyla yahudi ve hıristiyanlar bizden olmadıklarına göre onlara benzemeye özenmemeliyiz.
Ebu Hureyre'nin naklettiği bir hadiste Peygamber (sav) şu şekilde buyurur:
"Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeye özenmeyiniz." (Tirmizi, istizan 7, edep 41)
https://www.2g1d.com/
15 Ocak 2021 Cuma
Haram kazanan kimseye mal satmak
Soru:
Döviz-altın fonu yatırımı hususunda paranız repo, faiz vs. de kullanılmıyorsa caiz olduğunu biliyoruz. Bizim tarafımızdan bakıldığında altın fiyatının artışı oranında kâr alırsak karşı tarafın parayı hangi yolla temin edip kâr verdiği önemli midir?
Gayrimenkul sattığımız kişi de parayı değişik yollardan edindiyse ne yapacağız?
Cevap:
"Altın fiyatının artışı oranında kâr alırsak" diyorsunuz. Bu kârı, nasıl bir kazançtan aldığınız önemli. Mesela paranızı birine ödünç vermiş iseniz fark alamazsınız. Ortak olarak vermiş iseniz yapılan ticaretin meşru olması gerekir. Karşı taraf size vekaleten işletecekse yine işlemin meşru olması gerekir.
14 Ocak 2021 Perşembe
Kök hücre teknolojisi
Soru:
Son yıllarda çok sözü edilen ve özellikle Amerika'da çok tartışılan, Obama'nın geçtiğimiz günlerde onayladığı kök hücre teknolojisi önümüzdeki 5 yılda şu an tedavisi olmayan bir çok hastalığa derman olacak gibi görünüyor. Bu kök hücre dedikleri tanımsız hücreler enjekte edildikleri dokudaki hücrelerin biçimine dönüşen yani hasta organa uygulandığında tedavi edeceği birçok omurilik yaralanmaları, diabet, kanser, parkinson, organ yetersizliği vs. için umut. Dinen ne diyebiliriz?
Cevap:
Bu konu, geçtiğimiz yıl, Diyaneti'in Kızılcahamam'da tertip ettiği "Güncel dini meseleler" sempozyumunda tartışıldı, konunun uzmanlarının da bilgisi alındıktan sonra caiz olduğu sonucuna varıldı. Cenine müdahale yasağının "embriyo rahim cidarına tutunup beslenmeye başladığı andan itibaren başlamasına" da karar verildi.
13 Ocak 2021 Çarşamba
Allah’a tanrı denilir mi?
– Allah’ın isimleri ehl-i sünnet itikadınca tevkifidir. Yani Allah hakkında, Allahın bildirdiği isimleri söylemek caiz olup, bunlardan başkalarını söylemek caiz değildir. Mesela Allah'a alim denir, fakat aynı manada olan “fakih denmez, yine Allah'a cömert manasında cevad denir, ancak aynı manada olan sahi ismi denilmez. Çünkü Allah-u Teala kendisini fakih ve sahi isimleriyle tanıtmamıştır. Bunun için Allah yerine Tanrı demek de caiz değildir. İmam Gazali derki: "Bir insana bile kendimizden dilediğimiz gibi ad koyamazsak nasıl olurda Allah hakkında bu cüreti gösterebiliriz."
– Tanrı ilah ve mabud demektir. Mesela pek çok hindunun tanrısı öküzdür, mecusilerin tanrısı ateştir denilmektedir. Başka dilerde de ilah ve mabud manasında farklı kelimeler kullanılmıştır. Allah ismi ise yabancı dillerde yapılan tercümelerde aynen kullanılmıştır. Çünkü bu ismin karşılığında hiçbir dilde hiçbir kelime yoktur.
– Allah ismi kuranda 2806 defa geçmesine rağmen, bir defa bile tanrı kelimesi geçmemektedir. Hem Cenab-ı Hak Kur’an da defalarca “benim ismim Allah’tır, beni Allah diye çağırınız, bana Allah diyerek ibadet ediniz, Allah diyerek yalvarınız demekte ancak hiçbir ayette ben tanrıyım, bana tanrı deyin dememektedir. Hadis-i şeriflerde de tanrı ismi geçmemektedir. O halde Allah’a kendi istediği ismi söylemeyipte müşriklerin ona ortak koştukları, batıl mabudlarını koydukları tanrı ismiyle onu çağırmanın ne kadar yanlış olduğu ortadadır.
Acaba bir hükümdar emri altında bulunan kimselere benim adım Ahmed dir. Beni Ahmed ismi ile çağırınız dese,onlarda farzı misal “hayır efendimiz bizim canımız sana Ahmed demek istemiyor biz sana Osman diyeceğiz ikiside altı üstü isim değil mi deseler öylede çağırsalar o padişah nasıl çok kızarsa aynen öylede Allah ismi yerine onun emretmediği belki de sevmediği tanrı ismini söylemek ve o isimle ibadet etmek gazabı ilahiyeye vesile olur.
12 Ocak 2021 Salı
Boşanma sonrası mehir ve nafaka hakkında sorular
Soru:
Yaklaşık bir yıl önce resmen boşandım. Boşanma öncesi ve sonrası ayrı kaldığımız 10 aylık süreçte eşimin kira vb. masraflarını karşıladım. Resmen boşandıktan sonra da mahkeme kararıyla bir yıldır sadece ayda 300 YTL nafaka ödüyorum. Velayeti bende olan kızım da annesinden ayrı kalıyor ve bütün masraflarını ben karşılıyorum. Geçtiğimiz ay eşim beni aradı ve benim yıllardır tamamen unuttuğum mehir meselesini hatırlattı. Şimdiki meblağla 12.000 YTL'lik (eski parayla 12 milyar) bir rakama denk geliyor. Ben de "Bu mehri tamamen unutmuşum. Bu mehrin hemen hemen yarısını bir sene içindeki masraflarla sana zaten ödemiş oldum. Kalan mehir miktarını ödeyeceksem, aylık 300 YTL'lik resmi nafakadan vazgeçmelisin" dedim. Ama kendisi ne resmi nafakadan vazgeçiyor, ne de mehirden vazgeçiyor… Bu durumda:
1. Mehir vermezsem, ödemeye devam edeceğim aylık nafaka, mehir yerine de geçer mi?
2. Eski eşim "nafakadan vazgeçtim, mehri isterim" derse, şimdiye kadar kendisine yaptığım ödemeleri toplam mehir miktarından düşebilir miyim?
Cevap:
Boşanmış ve iddetini de doldurmuş bir zevce için eski kocası nafaka ödemez. Eğer haksız olarak bu nafaka alınıyorsa bunu, meşru borcuna (mesela mehire) sayabilir.
11 Ocak 2021 Pazartesi
Avukatlık ücreti
Soru:
Mahkemede davayı kaybeden tarafa harç ödettirilmesi caiz midir? Nasıl yapılmalıdır?
Avukatın müvekkilinden aldığı para değil de mahkemeyi kaybeden karşı taraftan mahkeme kararıyla vekalet ücreti alması caiz midir?
Cevap:
Davayı kaybeden "haksız olan" demektir. Bir kimse haksız olarak bir başkasına zarar verirse onu tazmin eder. Haklı olanın avukat tutması ve ona ücret ödemesi zarardır ve karşı taraf (davayı kaybeden) bunu öder.