Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.
"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
6. BÖLÜM HAYIZ
23. Hayızlı Kadının Bayramlara Ve Toplu Dualara Katılıp Namazgahlardan Uzak Durması
324- Hafsa (bintu Sîrin'den) şöyle nakledilmiştir: "Biz genç kızlarımıza, bayramlara katılmak için evden çıkmalarına izin vermezdik. Bir gün bir kadın geldi ve Kasr-ı Benî Halefe [Basra yakınlarında bir yerin adı. bk.Kirmani,III,196.(H.Aldemir)] yerleşti. Kocası Hz. Peygamberle Sallallahü Aleyhi ve Sellem birlikte on iki gazveye katılmış bacısından bahsetti: "Kız kardeşim, altı savaşta kocasının yanında [Hadisin bu bölümünü "Hz.Peygamber'le birlikte" şeklinde çevirmek de mümkündür. Kirmani,III,196.Ancak biz yukarıdaki çevirinin daha uygun olduğu kanaatindeyiz. (H.Aldemir)] yer aldı. (Bize savaştaki vazifeleri hakkında) "Yaralıları tedavi eder, hastalarla ilgilenirdik" dedi."
Kız kardeşim Hz. Peygamber'e Sallallahü Aleyhi ve Sellem Cilbâbı olmadığı için (topluca iştirak edilen bayramlar gibi hayrın bolca işlendiği günlerde) dışarı çıkamayan kadınlara günah olur mu?' diye sordu. Allah Resulü Sallallahü Aleyhi ve Sellem : Böylesi durumlarda arkadaşı, ona kendi cilbabını versin. O da, bu sayede hayrın bulunduğu meclislere katılsın ve Müslümanların topluca dua ettiği ortamlarda bulunsun' şeklinde cevap verdi.
Ümmü Atıyye (Basra'ya) [bk.Kirmani,III,197.(H.Aldemir)] geldiği zaman ona "Bu sözü Hz. Peygamber'den Sallallahü Aleyhi ve Sellem duydun mu?" diye sordum. O da 'Babam ona feda olsun ki, evet. (Ümmü Atıyye Hz. Peygamber'den Sallallahü Aleyhi ve Sellem bahsederken mutlaka 'babam ona feda olsun ki' derdi.) Hz. Peygamberin Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle dediğini de işittim: "Genç kızlar ve perde arkasında bulunan kızlar (veya perde arkasında bulunan genç kızlar) ile hayızlı kadınlar dışarı çıkıp hayrın bulunduğu meclislere katılsınlar ve Müslümanların dualarına iştirak etsinler. Yalnız hayızlı kadınlar namazgahtan uzak dursunlar."
Hafsa, "hayızlı kadınlar da dışarı çıkıp bu meclislere katılır mı?" diye sorunca, Ümmü Atıyye "Onlar Arafat'a çıkıp, şuraya buraya gitmiyorlar mı?" demiştir.[Hadisin geçtiği diğer yerler: 351,974,980,981,1652]
Açıklama
Bu hadisten Hafsa'nın bulunduğu dönemde yaşayan insanların asrı saadetten sonra meydana gelen ahlâkî sapma yüzünden, genç kızların dışarı çıkmasına izin vermedikleri anlaşılır. Oysa sahabe böyle bir çözümü uygun görmemiştir. Hatta hadiste bahsi geçen kadın sahâbî, Hz. Peygamberin Sallallahü Aleyhi ve Sellem dönemindeki hükmün aynen geçerli olduğu kanaatindedir.
(perde arkasında bulunan kızlar) evin bir bölümüne konulan ve arkasında evlenmemiş kızların oturduğu bir tür perdeye denir.
(Yalnız hayızlı kadınlar namazgahtan uzak dursunlar.) Hz. Peygamberin Sallallahü Aleyhi ve Sellem bu emri, çoğunluk tarafından hayızlı kadının namazgahlardan uzak durmasının müstehap olduğu şeklinde anlaşılmıştır. Çünkü namazgahlar, cami olmadığı için hayızlı kadınların buralara gitmesi yasaklanmamıştır. Ibnu'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Kadınların namazgahlardan uzak durmalarındaki hikmet şu şekilde açıklanabilir: Kadınların namaz kılmadıkları halde namazgahlarda bulunmaları, tavır olarak bir bakıma küçümseme anlamına gelir. Bundan dolayı hayızlı kadınların namazgahlardan uzak durması müstehap olmuştur."
(şuraya buraya) Bu ifade ile, Müzdelife, Minâ gibi yerler kasdedilmiştir.
Bu hadise göre, hayızlı kadınlar, Allah'ı anmayı bırakmazlar, camiler dışında ilim ve zikir meclislerine katılabilirler. Yine bu hadisten anlaşıldığına göre, cilbabsız olarak kadınların dışarı çıkması yasaktır.
Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.