22 Ağustos 2019 Perşembe

KÜÇÜK NOTLARIM (31) : Hak edilen dalalet- Prof. Dr. Halis AYDEMİR


Kul artık kararını bir şekilde vermişse, gerçek hakkında başka bilgi istemiyorsa onun için saptırılmaktan gayri bir yol kalmamıştır.

Dalalet hak edilen bir süreçtir, dayatılan bir süreç değildir.

Hidayette hak edilmez. O kişide hayra dair bir iş olur, küçük bir girişimi olur, iyiliği vardır. Allah bunları bahane eder hidayet verir.


Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden kısa notlar

21 Ağustos 2019 Çarşamba

KÜÇÜK NOTLARIM (30) :Allah-u Teala, Hakkın peşine düşeni mutlaka hidayete erdirir- Prof. Dr. Halis AYDEMİR



Nahl suresi 24. ayetin tefsirinden kısa notlar:

Gerçeği reddetmek bir zaman sonra gerçeği görememeye dönüşüyor. Rabbimiz kulun dönmesi için bir süre imkan tanır, sonra direnen kimseden o imkanı alır. Çünkü Allah kibriya sahibidir. 

Onlar bu öncekilerin masalıdır derler.

Biz melekleride indirsek ölüleri de konuştursak yine iman etmezler. Gerçeği anlamadıkları için değil gerçeğe boyun eğmek istemediklerinden onu yaftalayıp kendilerine ayrı bir yol tuttular.

Kendi ön yargılarını, kanaatlerini oluşturdular; bilgilenmeye araştırmaya da çalışmadılar.

Halbuki Allah-u Teala, Hakkın peşine düşeni de hidayete erdirir.

Ortalık yanlış bilgilerle dolu olsa da, kafa karıştırıcı söylemler olsa da Allah masum bir kimseyi heder etmez. Ben gerçeği istiyorum diyen hele de Yaratıcısına bunun icin dua edeni asla zayi etmez. 

Duyduğu konuyu bir de ben araştırayım demeyen kişi düştüğü bu durumu hakeder. Allah cc biz sana basiret kalp akıl verdik buyurduğunda verilecek cevap yoktur.

Allah hiç bir masumu terketmez mutlaka başkalarıyla uyarır. Ancak o ilimsiz bir şekilde, öğrenmeye kapalı olduğu müddetçe ve aynı zamanda hevasına da uyduğu için bu şekilde devam etmek isterse o başka... 

https://www.youtube.com/watch?v=Fpg03N5mSAQ&list=PL470HxBGbzVAybwgjebEdBsDXyUO8zpYQ&index=4


Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden kısa notlar

20 Ağustos 2019 Salı

KÜÇÜK NOTLARIM (29) : Tercih bizim- Prof. Dr. Halis AYDEMİR


Allah cc, kulların "ortamım yoktu, öğrenemedik, gayri müslim doğdum vs." gibi bir durumun olmadığını; rızıklarını verdiği gibi gerçeği de farkettiriyor belletiyor ki tam bir sorumlulukla tercih yapsınlar.
En idraksizine, cahiline bile kavratır; kullarını öyle yaratmıştır çünkü. Bunu sağladığını ve üzerine aldığını buyuruyor yüce Allah.

Kul bilmeden sapmaz, bile bile tercihini yapar. 

Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden kısa notlar

19 Ağustos 2019 Pazartesi

KÜÇÜK NOTLARIM (28) : her türlü iman etmezler- Prof. Dr. Halis AYDEMİR



Allah cc kullarını iman etmeye mecbur bırakacak hiçbir şeye girişmez.  

Kafirler, Allah cc melek indirseydi ya dediler. Eğer indirseydi o zaman irade ortadan kalkar mecburen iman ederlerdi. Firavun’un iman etmesi de böyle olduğu için kabul olmadı. 

Bu sebepten ya şöyle bir mucize verseydi ya da şöyle olsaydı demek farketmez onlar her türlü iman etmeyeceklerdi. 

Onlar başından itibaren sizinle beraber gerçeği farketmiş bulundular; ne var ki bu gerçeğin onlarda oluşturduğu rahatsızlık dolayısıyla bu gerçeği yok saymayı tercih ettiler. Gerçeği yok sayarak belki üstesinden geliriz dediler. Sosyal statülerini kaybetmeği göze alamadılar, heva ve heveslerinden vazgeçmeyi göze alamadılar. kendilerini Yaratıcının boyunduruğu altında görmek istemediklerinden büyüklendiler.

Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden kısa notlar

18 Ağustos 2019 Pazar

KÜÇÜK NOTLARIM (27) :Tercihimiz ya küfür ya iman! - Prof. Dr. Halis AYDEMİR


Bir şeyi olması gereken yerine koymamak zulümdür Allahu Teala'yı da hayatımızda olması gereken yere koymazsak kendimize zulmederiz. Allah bunların hidayetlerini karartır. Allah zalimlere hidayet etmez.

Hidayeti kulun ameline endekslemiştir Allah u Teala.

Allah bizi her gün tercihlerle karşı karşıya bırakıyor eşini mi, çocuğunu mu, malını mı tercih edeceksin yoksa Allahu Teala yı mı diye yoklar. 


Allah ve insanlar arasındaki tercih insanın takvasına göredir. Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem in Zeyd'in ra karısı ile evlenmesinin emir buyurulması ona çok ağır gelmesine rağmen Allah-u Teala'yı tercih edip emirini yerine getirdi. Aynı şekilde İbrahim aleyhiselam'ın evladını boğazlaması emrini dinlemesi evladını tercih etmeyip Allah-u Teala'yı tercih etmesi gibi.

Örneğin "kızımın düğünü bir kere oluyor sonra bir yolunu bulur Allahı memnun ederim" diyerek Allahu Teala'yı ikinci plana atınca, ahirette Rabbimiz bize "sen Beni hep ikinci plana attın bu sana hep daha sevimli geldi" buyurduğunda ne diyeceğiz?

 Tercihlerimiz bir sonraki perdeyi açıyor. Ya küfür ya iman . İşte bu perdeleri açmadan önceki süreçte bu tercihlerimiz var. Allahu Teala'nın sonradan yarattığı şeyleri daha çok sevmemiz; hediyeyi, hediyeyi verene tercih ettiğimiz bu süreç bizi adım adım küfre götürüyor.

Böylece yapmayız dediğimiz bir sonraki aşamayı kolaylıkla yapıyoruz.

Kalp Allahı bırakıp başka şeyleri sevmekle kararır. 


Kimi malının kimi evladının, eşinin sevgisine kapılır; an gelir Allah gibi severler. Örneğin evladına sevgisi artar artar Allah sevgisini geçer. Bu nasıl anlaşılır: Çocuk Allah-u Teala'nın istemediği birşey ister, çocuğun istediği yapılır. 

Biri kariyer yapmayı çok ister, onu illa ki elde etmek için çabalar ve an gelir onu Allah gibi sevmeye başlar. Bu nasıl anlaşılır: Kariyerin gerektirdiği fakat Allah-u Teala'nın istemediği birşey olunca kariyerin gerektirdiği şey yapar. 

Canlı ya da cansız uğruna Allahı terkettiğimiz herşey putumuza dönüşür. O an hayatımızda küfür süreci başlar.

Kişinin hayatında bu bir tek şey üzerinden de bir çok şey üzerinden de olabilir.



Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden kısa notlar

17 Ağustos 2019 Cumartesi

KÜÇÜK NOTLARIM (26) : irade ile küfür yolunu tercih etmek- Prof. Dr. Halis AYDEMİR


- İnsanlar ikiye ayırılır: imanı(hakikati) yakinen farketmiş ve bunu itiraf etmiş kişi diğerleri de
yine imanı yakinen farketmiş, kendi içinde bunu kesinkes itiraf etmiş tıpkı bir mümin gibi ama bunu dışa vurmadan tekrar küfre yönelmiş kimseler.

 Yoksa yaşamı boyunca hakikati hiç farketmemiş gerçeğe hiç uyanmamış dolayısıyle de küfürde kalmış kimse yoktur. Böyle kimseler olsaydı bunlar Cenab-ı Hakk'ın huzurunda "Ya Rabbi! biz hiç bir zaman anlayamadık, idrak edemedik, gerçeği bize farkettirmedin ki biz de mü'min olabilelim" diyerek karşı bir hüccet bulurlardı ki; Allah-u Teala böyle bir hücceti hiç bir insana bırakmamıştır. O'nun yegane ilah olduğunu bütün kullarına belletmiştir. Bu kişiler imanın eşiğine gelmişlerdir fakat kendi iradeleri ile küfür yolunu tercih etmişlerdir. Allah-u Teala merak etmeyin biz herkese bilgiyi, hakikati onlara tastamam farkedecekleri ana kadar kesinlikle ulaştıracağız; ayetlerimizi göstereceğiz tanıyacaklar, Hem dıştan hem içlerinden hak onların nezdinde apaçık belirinceye kadar buyurur.  

Görüldüğü üzere iman açısından fırsat eşitliği herkes açısından aynıdır. 

Mükellef olan herkes ahiret bakımından eşit fırsatlara kavuşurlar.

Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden kısa notlar

16 Ağustos 2019 Cuma

KÜÇÜK NOTLARIM (25) :küfre düşme süreci- Prof. Dr. Halis AYDEMİR


Kafirler ne arzu ediyorsa o doğru, ne istiyorsa o adil, o güzeldir. Bu durum bir süre sonra şöyle bir sürece girer: neyi arzuluyorsa o onun kutsalı olur.

Hevalarıyla örtüşen herşey onların istikametidir. Eğer güzel, doğru, adil olan onların arzularına uyarsa ve örtüşürse onu alırlar bu sebepten bazı zamanlar doğru davranış sergilerler.

Müminler ise bir iş hevalarıyla ters düştüğünde doğrunun peşinde olmakla sınanırlar. 


Kişi iman ettiği takdirde Allah cc hidayet verir. İman edebilmesi için(hakikati bulabilmesi için) akletmesi gerekir.

İlim olmadan akletme olamaz; konu hakkında fikrimiz yokken aklettik sanıyoruz halbuki ilimsiz akledilemez.

Amel imanı koruyan bir fanus gibidir -akidem kuvvetli amelde gevşeklik yapsam olur- demeyin. Amelsizlik akideyi tehlikeye sokabilir.

Kendisine hakikat geldiği halde yalanlamalarının sebebi hevalarını rahatça yaşamak, kötü amellerde özgürleşebilmek, hayatı istediği şekilde değerlendirebilmek içindir.

İmandan küfre düşme süreci şudur ki nasıl yaşarsanız öyle inanmaya başlarsınız.

Kul ya imanını ya küfrünü arttırır.


Öğrenmeye devam eden imanını arttırır.

Şayet öğrenmesi durur ameli de yavaşlarsa geri düşmeye başlar ve süre de uzarsa münafiklığa doğru kaymaya başlar.

Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden kısa notlar

15 Ağustos 2019 Perşembe

KÜÇÜK NOTLARIM (24) : iltica - Prof. Dr. Halis AYDEMİR


Bir harama düşeceğini anlayan kul Allah-u Teala'ya iltica edip "Rabbim bunu kalbimden sök al ben kurtulamıyorum "derse Allah cc onu ondan alır. Allah-u Teala ondan bir süre beklemesini, direnmesini bekler; başarırsa alır. 

Allah cc o kişi bu sınırı geçince sen Bana saygıyı seçtin tamam der ve onu ondan alır.

Prof. Dr. Halis AYDEMİR


TEFSİR DERSLERİ- NAHL Suresi Tefsirinden küçük notlar

3 Ağustos 2019 Cumartesi

HAC İBADETİ VE MEKÂNLARI


ALTIN OLUK

Kâbe damına konulan ve Arapça’da mîzâbü’r-rahme, Farsça’da mîzâb-ı rahmet denilen oluk.

CEBELİRAHME جبل الرحمة

Arafat vadisinde bulunan, eteğinde Hz. Peygamber’in vakfe yaptığı küçük dağ.

Cİ‘RÂNE الجعرانة

Huneyn Gazvesi’nde elde edilen ganimetlerin dağıtıldığı yer.

CUHFE الجحفة

Hac veya umre maksadıyla Mısır ve Suriye tarafından Mekke’ye gelenlerin ihrama girdikleri mîkāt yeri.

FİDYE الفدية

Esaretten kurtulmak için veya yerine getirilmeyen yahut kusurlu olarak eda edilen bazı ibadetlerin telâfisi amacıyla ödenen bedel.

HAC SÛRESİ سورة الحجّ

Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi ikinci sûresi.

HAREM الحرم

Mekke ve Medine şehirleriyle çevrelerindeki belirli bölgeler için kullanılan terim.

HAREMEYN الحرمين

Mekke ve Medine şehirlerini birlikte ifade eden tabir.

HEDY الهدي

Hac ve umre yapan kimselerin Harem sınırları içinde kestikleri kurban.

HERVELE الهرولة

Hac ve umrede Safâ ile Merve arasında sa‘y yaparken belli bir mesafenin süratli ve canlı bir yürüyüşle geçilmesini ifade eden terim.

HİCAZ الحجاز

Arabistan yarımadasında Kızıldeniz’in doğu sahili boyunca uzanan ve Haremeyn ile mîkāt yerlerini içine alan coğrafî bölge.

HİCR الحجر

Kâbe ile hatîm denilen yarım daire şeklindeki duvar arasında kalan ve altın oluğun altına rastlayan yer.

HİRA جبل حراء

Hz. Muhammed’e ilk vahyin geldiği mağaranın bulunduğu dağ.

IZTIB‘ الاضطباع

İhramlı iken sağ omuzun açık bırakılması anlamında bir fıkıh terimi.

İFRAD
حجّ الإفراد

Umre yapmaksızın sadece hac ibadetini ifa etme, umresiz hac anlamında fıkıh terimi.

İHRAM الإحرام

Hac veya umre yapan kimseye normal durumlarda helâl olan bazı davranışların haram kılınması anlamında fıkıh terimi.

İSTİLÂM الاستلام

Tavafta Hacerülesved’in hizasına gelindiğinde elle dokunma, öpme ya da elleri havaya kaldırıp tekbir getirerek onu uzaktan selâmlama anlamında bir fıkıh terimi.

KIRÂN القران

Aynı ihramla hem umrenin hem haccın ifa edildiği hac türü.

MEKKE مكّة

Kâbe’nin bulunduğu ve hac ile umre ibadetinin ifa edildiği kutsal şehir.

MENÂSİK المناسك

Hac ve umre sırasında yerine getirilen belirli davranışlar anlamında fıkıh terimi.

MESCİD-i HAYF مسجد الخيف

Mina’da Hz. Peygamber’in Vedâ haccında çadır kurduğu ve cemaatle namaz kıldığı yerde yapılan mescid.

MEŞ‘AR-i HARÂM المشعر الحرام

Hac menâsikinin ifa edildiği yerlerden biri.

MÎKĀT الميقات

İhrama girilecek zaman ve yer anlamında fıkıh terimi.

MÜLTEZEM الملتزم

Hacerülesved ile Kâbe kapısı arasında, dua etmenin makbul olduğu yer.

NİYÂBET النيابة

Başkası adına ve/veya hesabına iş görmek, başkasının yerine bazı dinî vecîbeleri yerine getirmek anlamında fıkıh terimi.

REMEL الرمل

Ardından sa‘y yapılan tavafların ilk üç şavtında yapılması sünnet olan hızlıca ve çalımlı yürüyüş.

SA‘Y السعي

Hac ve umre ibadetlerinde Safâ ile Merve tepeleri arasında yedi defa gidip gelmeyi ifade eden fıkıh terimi.

SEVR MAĞARASI غار ثور

Hz. Peygamber’in hicret esnasında üç gece gizlendiği, Kur’ân-ı Kerîm’de zikri geçen mağara.

ŞAVT الشوط

Hacerülesved’den başlayıp yine aynı yere gelinceye kadar Kâbe’nin etrafını bir defa dolaşma ve Safâ tepesiyle Merve tepesi arasında gidiş gelişten her biri anlamında fıkıh terimi.

TELBİYE التلبية

İhrama girenlerin lebbeyk şeklinde başlayan zikir cümlelerini söylemesi.

TEMETTU‘ التمتّع

Bir hac mevsiminde umre ve hac ibadetlerini her biri için ayrı ayrı ihrama girerek yerine getirme.

UMRE العمرة

İhramlı olarak Kâbe’yi tavaf edip Safâ ile Merve arasında sa‘y yapmak suretiyle eda edilen ibadet.

ZÜLHULEYFE
ذو الحليفة

Hac veya umre maksadıyla Medine’den Mekke’ye gidenlerin ihrama girdikleri mîkāt yeri.