Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Rahmân’ın kulları öyle kimselerdir ki, yeryüzünde vakar ve tevâzu ile yürürler, câhiller kendilerine sataştığı zaman, “Selâm!” derler (geçerler).” (Furkân, 63)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allah Teâlâ bana: “O kadar mütevâzı olun ki, kimse kimseye haksızlık etmesin; kimse kimseye karşı böbürlenmesin!” diye vahyetti.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 40. Müslim, Cennet, 64)
Peygamberimiz (sav) Cenâb-ı Hakk’a kul olmayı daima her şeyin üzerinde tutmuştur. Onun bu tercihini bildiren rivâyetlerden biri şöyledir:
Bir gün Cebrâil (as) Allah Rasûlü’nün yanında iken o esnada semâdan bir melek indir. Cebrâil (as) bu meleğin dünyâya ilk defa indiğini söyledi. Melek:
“- Yâ Muhammed! Beni sana Rabbin gönderdi. Kral bir peygamber mi, yoksa kul bir Peygamber mi olmak istediğini soruyor” dedi. O sırada Cebrâil:
“-Ey Muhammed! Rabbine karşı mütevâzı ol!” dedi.
Rasûlullah (sav):
“-Kul bir peygamber olmayı isterim” buyurarak müstesna bir tevâzu örneği sergiledi. (Ahmed b. Hanbel, II, 231; Heysemî, Mecma, IX, 18, 20)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder