Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah'ın üzerinedir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekânı bilir. (Bunların) hepsi açık bir kitapta (levh-i mahfuz'da) dır.” (Hud, 6)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Eğer siz Allâh’a gereği gibi tevekkül etseydiniz, (Allâh), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları hâlde akşam doymuş olarak dönerler.” (Tirmizî, Zühd, 33; İbn-i Mâce, Zühd, 14)
Enes (ra) der ki: Hz. Peygamber (sav) ile beraber Medine’nin bir obasına doğru yola çıktık; yanımda da kendisinin abdest suyu vardı. Bir ara Peygamber (sav) bir vâdîye girdi; sonra başını kaldırıp bana eliyle işaret etti. Ben de oraya girdim; bir de baktım ki ağacın üzerinde bir kuşcağız gagasını ağaca vurup duruyor. Efendimiz: “Ne diyor biliyor musun?” diye sordu. “Hayır” deyince şöyle buyurdu: “Diyor ki: ‘Allahım! Sen asla zulmetmeyen âdil zatsın! Görme özelliğimi kaybettim; şu anda da açım, n’olur beni doyur!” Bunun üzerine bir çekirge gelip gagasının arasına giriverdi. Sonra görüldü ki kuş gagasını birbirine vuruyor. Hz. Peygamber: “Ne diyor biliyor musun?” deyince yine “Hayır” dedim. Bunun üzerine şu cevabı verdi. “Diyor ki: ‘Her kim Allah’a güvenip dayanırsa O ona yeter; her kim O’nu anarsa O da onu unutmaz.” Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Enes! Bu günden sonra artık kimin işi gücü rızık peşinde koşturmak olabilir!? Kaldı ki, rızık, sahibini, sahibinin kendisini aramasından daha fazla aramaktadır.” (Aclunî, II, 317)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder