“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim
Kurban kesmenin hükmü nedir?
Kurban bayramında ibadet niyetiyle kurban kesmek, Hanefi mezhebinde akıl-baliğ, hür, mukîm zengin olan her Müslüman için vacip olan bir ibadettir. Diğer mezhepler de ise, kurban ibadeti müekked sünnet olarak kuvvetli bir emirdir.
Hiçbir ibadet gösteriş için yapılamaz. Kurban ibadeti de yalnızca ALLAH Teâlâ’nın rızasını kazanmak ve şükür ifadesini sunabilmek için yerine getirilmelidir. “O veya bu kimse kesti, biz de keselim” anlayışı son derece tehlikelidir. Gösteriş olursa, ibadet değeri kalmaz. Şu ayet-i kerimeyi hep hatırlayalım:
“Onların ne etleri ne de kanları ALLAH’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.”( Hacc sûresi:37)
Bu nedenle şartları taşıyan, gücü yerinde bir Müslüman, kurban kesmezse, sevaptan, feyizden mahrum kalır ve vebal altına girer.
Kurban vekaleti nasıl verilir?
Kurbanı başkasına kestirecek olanın, “Allah rızası için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim”demesi ve kalbiyle de niyet etmesi gerekir. Bir kimse kurbanı başkasına aldıracaksa, kurbanı alacak kimse de başkasına kestirecekse, kurbanın sahibi ikinci şahsa “Bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni umumi vekil ettim” der. Vekalet kısaca, “Kurban işimi halletmek için seni umumi vekil ettim” şeklinde de olabilir.
Her sene kurbanımı bir vakfa kesilmesi için veriyorum. Vekaleti kurban parasını verirken dille telaffuz etmem gerekir mi yoksa niyet olarak yeterli midir?
Vekâlet tek taraflı olmayıp karşılıklı olduğu yani icap ve kabule dayandığı için kişinin sadece vekâlete niyet etmesi yeterli değildir. Bunu karşı tarafa söylemesi, bu iradesini (sözlü-yazılı-direkt-aracıyla) karşı tarafa iletmesi ve karşı tarafça kabul olunması gerekir.
Kurban ibadetinin rükünleri ve sahih olmasının şartları nelerdir?
Kurban ibadetinin bir rüknü, temel esası vardır: İraka-ı dem. Yani kurbanlık hayvanı boğazlayıp kanını akıtmaktır. Bu esas yerine gelmedikçe, kurban vecibesi yerine getirilmiş olmaz. Bu nedenle kurban kesmeyip parasını sadaka vermek caiz olmaz.
Kurban ibadetinin sahih, geçerli olması için de, kurban edilecek hayvanın kusursuz olması, yani kurban edilmesine engel olacak kusurlarının olmaması ve kurbanın zamanında kesilmesi şartları vardır.
Kurban Bayramında gücü yettiği halde kurban kesmeyen ne yapmalıdır?
Bir kimse kendisine kurban vacip olan birisi ise ve kurban bayramı günlerinde kurbanını kesmemiş ise, onun değerini sadaka olarak vermesi gerekir.
Çünkü bayram günlerinde onun ibadeti; ekonomik durumu itibari ile idi. Bu günler geçtikten sonra bu anlam devam eder. Bayram günlerinin dışında mal ile ibadet, ancak sadaka vermekle olur.
Öte yandan kişi iki şekilde ibadet eder. Bunlar; kan akıtmak ve eti dağıtmak. Bunlardan birisine güç yetirememiş, diğerine ise güç yetirmiştir.
Peygamber veya sahabeler niyetine ortaklaşa nafile kurban kesilir mi?
Evet böyle bir niyetle ortaklaşa nafile kurban kesilebilir. Fakat nafile de olsa burada ortaklık şartlarına uyulması gerekir. Mesela büyükbaş hayvanda bir kişinin hissesi 1/7′den az olamaz, koyuna iki kişi ortak olamaz.
Vefat etmiş kimseler adına kurban kesilebilir mi? Kurban vekaleti nasıl verilir?
1. Ölü adına veya sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir. Bir kimse, sevabını ölmüş bulunan anne veya babasına yahut diğer yakınlarına bağışlamak üzere, çeşitli hayır kurumlarına, fakir ve muhtaç kişilere bağışta bulunabileceği gibi, kurban da kesebilir. Ölenin kendisi için kurban kesilmesine dair vasiyeti yoksa kesen kimse, bu kurban etini fakirlere yedirebileceği gibi, kendisi ve zenginler de yiyebilir. Vasiyet varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya dağıtılması gerekir.
2. Kişi sevabını ölüye bağışlamak üzere her türlü ibadet yapabileceği gibi, kurban da kesebilir. Sevabı ölünün ruhuna bağışlanmak üzere kesilen kurban da bayram günlerinde veya başka günlerde kesilebilir.
Hz. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) için kesilecek kurbanlar da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Sevabı Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'ın mübarek ruhuna bağışlanmak üzere kurban kesmek caizdir. İbni Ömer umre yapar ve sevabını Rasulullah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'ın ruhuna hediye ederdi.
Cüneydi Bağdadi ile aynı tabakada olan İbnu'l-Muveffak yetmiş hac yapmış ve sevabını Rasulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'ın ruhlarına hediye etmiştir. İbnu Siraç ise on bin hatim ve bir o kadar da kurban kesip sevabını Rasulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'ın mübarek ruhuna hediye etmiştir. (İbni Abidin 2/ 244)
Şu kadar var ki Hz. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)adına kurban kesmek gayesi ile para toplamak da uygun bir davranış değildir. Bu niyetle kurban kesecek kişi tek başına kesmelidir.
3. Sevabını ölmüş bir akrabamızın veya sevdiğimiz bir zâtın ruhuna bağışlamak üzere keseceğimiz kurbanın, kurban bayramında keseceğimiz sair hayvanlardan farkı yoktur. Vasiyet edilmemişse ölü için kurban kesmek bir vecibe değildir. Bir kimse kendi parası ile aldığı ve sevabını ölmüş bir yakınına bağışlamak üzere kestiği kurbanın etinden yiyebilir, başkalarına da yedirebilir. Böyle bir hayvanın bayram günlerinde kesilmesi de şart değildir. Her zaman kesilebilir. Hattâ arefe günü kesilip fakirlere dağıtılması daha isabetli olur. Çünkü Kurban Bayramı günü fakirler zaten etten nasipleneceklerdir. Arefe günü kesilip dağıtılırsa, o gün de onların et yemekleri te`min edilmiş olur.
Bir kimse kendisi öldükten sonra kurban kesilmesini vasiyet etmiş ise, bu kurbanın bayram günleri içinde kesilmesi lâzımdır. Böyle bir kurban etinden kesen yiyemez. Tamamının tasadduku gerekir. Ölen adamın vasiyeti yoksa ve kurban da onun parasından alınıp kesiliyorsa, bu kurban da vasiyet üzerine kesilen kurban gibidir.
Dinimiz İslam ve Sorularla İslamiyet'ten faydalanılmıştır.
"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder