ikra!!!

YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU!!!

30 Ekim 2017 Pazartesi

Hz. Fatma, Hz. Ebubekir’e Kırgın mı Vefat Etti?

Sual: Malumunuz üzere Efendimiz (sas) ebedi ukbaya irtihallerinden sonra, Efendimiz’in kendi tasarrufunda olan Fedek arazilerinin gelirlerini, Hz. Fatıma, Halife Hz. Ebû Bekir (ra)’den, “babamdan kalan mirastır” diye kendilerine verilmek üzere talepte bulunmuştur. Hz. Ebû Bekir (ra) “peygamberler miras bırakmaz sadaka bırakır” hadisi gereğince veremeyeceğini söylemiştir. Bunun üzerine Hz. Fatıma kendilerine kırgın bir şekilde vefat ettiği söyleniyor. Bu olayın gerçeği/aslı nedir?

Cevap: Fedek (bugünkü Hâit) Medine ile Hayber arasında, Medine’ye yaklaşık 150 km. mesafede Yahudilerin yaşadığı bir yerdi. Sa’doğullarının (Benî Sa”d b. Bekir) Hayber Yahudilerine yardım etmek üzere Fedek’te toplandıklarını ve buna karşılık Hayber’in hurma gelirlerinden pay istediklerini haber alan Resûl-i Ekrem, Hayber’in fethinden önce 6. yılın Şaban ayında Hz. Ali kumandasındaki 100 kişilik bir askerî birliği Sa’doğulları üzerine Fedek’e göndermişti. Gerçekten Hayber Yahudileri Teymâ, Fedek, Vâdilkurâ Yahudilerini de yanlarına alarak Müslümanlara karşı savaş hazırlığına başlamışlardı. Fedek civarına ulaşan askerî birlik Sa’doğullarının casuslarından birini sıkıştırarak karargâhlarını öğrendi. Hz. Ali Yahudilerin karargâhına vardığında onların kaçtığını gördü, koyun sürülerine ve develere ganimet olarak el koyup orada üç gün kaldıktan sonra Medine’ye döndü.

Hz. Peygamber, Hayber’in fethinden sonra Ensardan Muhayyesa b. Mes’ûd’u, Fedek halkını İslâm’a davet için gönderdi. Fedek halkı topraklarının yarısı karşılığında Resûlullah ile anlaşmak istediler. Resûl-i Ekrem, Müslümanların istedikleri zaman Yahudileri çıkarmaları şartıyla bunu kabul etti. Böylece Fedek savaş yapılmadan ele geçirildiği için arazisinin yarısı Hz. Peygamber’e tahsis edildi. Resûlullah buradan elde edilen geliri amme işlerine, yolcu ve misafirlere, bir miktarını da ailesine ve Ehli Beyti’ne özelliklede Hz. Fatıma’ya sarf ederdi.

Resûl-i Ekrem’in vefatından sonra gerek hanımlarının gerekse kızı Fâtma’nın Halife Ebû Bekir’den bazı istekleri oldu. Nakledildiğine göre Hz. Peygamber’in vefatı üzerine hanımları Resûl-i Ekrem’in Hayber ve Fedek’teki hisselerinden miraslarını almak için Hz. Osman’ı Hz. Ebû Bekir’e gönderdilerse de Hz. Âişe onlara Resûlullah’ın: “Biz peygamberler miras bırakmayız, bizim bıraktıklarımız sadakadır” dediğini söyledi. Bunun üzerine isteklerinden vazgeçtiler.

Hz. Ebû Bekir’in Fatma’ya haksızlık ettiği iddiasıyla kaydedilen bir başka rivayet daha vardır. Bu rivayette, Hz. Fâtıma’nın Fedek hurmalığını Resûlullah’ın kendisine hibe ettiğini söylemesi üzerine Hz. Ebû Bekir’in Fâtıma’dan şahit istediği, onun da Hz. Ali ile Ümmü Eymen’i şahit gösterdiği, Halifenin Hz. Ali’nin şahadetini davacının kocası olması sebebiyle geçerli saymadığını, sadece Ümmü Eymen’in şahadetini de yeterli görmediği belirtilmektedir. Bu rivayet doğru kabul edilse bile Hz. Ebû Bekir’in verdiği hükümlerde dinî esaslara ne kadar titizlikle riayet ettiğini gösterir. Esasen Hz. Fatma’yı Resûlullah’ın vefatından sonra miras derdine düşmüş bir vâris gibi gösteren bu rivayet, onun Hz. Ebû Bekir’in hilâfetine olan itirazının da bir mesnedi yapılmak istenmektedir. Babasından kalan mirası alamayan Fatıma’nın ashabı toplayarak onların huzurunda uzun bir konuşma yaptığı, Kur’ân-ı Kerîm’deki miras âyetlerini okuyup halifeyi onlara şikâyet ettiği, kendisine yardımcı olmadıkları için de sitemde bulunduğu, bunun üzerine Ebû Bekir’in Resûlullah’a olan bağlılığını dile getirerek peygamberlerin miras bırakmayacaklarına dair hadisi ondan bizzat duyduğunu belirttiği, buna karşılık Fâtıma’nın peygamberlerin miras bıraktığına dair âyetler okuyarak ona itiraz ettiği yolunda Şîa kaynaklarında yer alan rivayetin de aynı maksatla uydurulduğu bellidir. Ayrıca Hz. Ali’nin halife olduktan sonra Fedek’in statüsünü ilk üç halife dönemindeki şekliyle devam ettirmesi Hz. Ebû Bekir’in isabetli hüküm verdiğini göstermeye yeterlidir.

Hz. Ömer, anlaşmalara bağlı kalmayıp Müslümanlar aleyhinde faaliyette bulundukları için Yahudileri Fedek’ten çıkarmaya karar verince Ebü’l-Heysem Mâlik b. Teyyihân, Sehl b. Ebû Hasme ve Zeyd b. Sâbit’i oraya gönderdi. Bunlar Fedek topraklarının yarısının değerini tespit ettiler. 50.000 dirhemin üzerinde olduğu sanılan bu miktarı Hz. Ömer ödedi ve Yahudileri yine İslâm sınırları içinde bulunan Suriye tarafına gönderdi. Böylece Fedek gelirinin yarısı beytül-mâle geçti; diğer yarısının harcanmasına da Hz. Peygamber devrinde olduğu gibi devam edildi.

Halife Ömer, Fedek’i Hz. Fâtıma’nın mirasçılarına vermek istediyse de Hz. Ali ile Hz. Abbas arasında anlaşmazlık çıktığı için arazi yine beytülmâle kaldı. Daha sonraları ise Muâviye, Fedek’i Mervân b. Hakem’e iktâ etti. Mervân da burayı iki oğlu Abdülmelik ile Abdülazîz’e bağışladı. Daha sonra Ömer b. Abdülazîz’e ve Abdülmelik b. Mervân’ın iki oğlu Velîd ile Süleyman’a intikal etti. Velîd ile Süleyman halife olduklarında kendi hisselerini Ömer b. Abdülazîz’e bağışladılar. Ömer b. Abdülazîz halife olunca Fedek’i Hz. Fatma’nın torunlarına verdi, ancak halefi II. Yezîd burayı geri aldı. Abbasi döneminde de defaatle el değiştirip durdu; bugün Fedek belde halkının özel mülkiyetinde bulunmaktadır.

Görüldüğü gibi mesele birilerinin iddia ettiği gibi değildir; ortada ilk halife Hz. Ebû Bekir’in dini hükümleri uygulama noktasındaki titizliği ve hiç kimseye bir imtiyaz tanımadan kararlılık göstermesi vardır. Hz. Ebû Bekir’in bu kararlılığını çok riskli olmasına rağmen Üsame ordusu ve irtidat hareketleri için ortaya koyduğu tavırlarda da görmekteyiz. Bu olaylar olurken Hz. Ebû Bekir, Hz. Fatıma’ya gelip, şöyle diyor: “Ey Allah Resulü’nün biricik hatırası, vallahi amacım ne seni üzmek, ne seni zor durumda bırakmaktır. Nefsim kudreti elinde olan Allah’a yemin ederim ki, karabet-i Resulullah’a sıla-i rahim, kendi öz akrabalarıma yapacağım sıla-i rahimden daha önceliklidir. Eğer ben babandan; “Biz peygamberler topluluğu ilim dışında bir miras bırakmayız, bıraktığımız sadece sadakadır” sözünü duymasaydım, asla senin elinden Fedek’i almazdım. Ama bu sözü duymama rağmen gereğini yapmazsam Allah katında mesul olurum. Sizin tüm ihtiyaçlarınız bizim üzerimizdedir.”

İşte bu sözler meseleyi anlamamız açısından yeterlidir. Şimdi birileri kalkıp ileri geri konuşmasının hiçbir isnadı yoktur. Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ali arasında bir sıkıntı olsa, hele hele bazı müfritlerin iddia ettikleri gibi Fatıma validemizin karnındaki çocuğu düşürülmesine, hastalanıp vefat etmesine bu hadiseler sebep olsa; Hz. Ali iki senelik Hz. Ebû Bekir’in hilafet günlerinde onun yanında ayrılmadan durabilir miydi? Hz. Ebû Bekir’in arkasından doğan bir oğluna ismi yaşasın diye Ebû Bekir ismini verebilir miydi? Dolayısı ile meseleyi sıhhati meçhul rivayetler üzerinden değil, hadiselerin tamamı üzerinden anlamak daha doğrudur.

Allah (cc) bizi hakikatinden ayırmasın. (âmin)

Muhammed Emin YILDIRIM


http://www.siyertv.com/hz-fatma-hz-ebubekire-kirgin-mi-vefat-etti/





at 10:30
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Mobil sürümü görüntüle
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Bu Blogda Ara

Öne Çıkan Yayın

ŞÜKÜR SECDESİ

BİR NİMETE KAVUŞUNCA VEYA BİR SIKINTIDAN KURTULUNCA ŞÜKÜR SECDESİ YAPMANIN İYİ BİR DAVRANIŞ OLDUĞU Hadisler 1161. Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıy...

Blog Arşivi

  • ►  2025 (309)
    • ►  Haziran 2025 (50)
    • ►  Mayıs 2025 (54)
    • ►  Nisan 2025 (30)
    • ►  Mart 2025 (96)
    • ►  Şubat 2025 (34)
    • ►  Ocak 2025 (45)
  • ►  2024 (264)
    • ►  Aralık 2024 (32)
    • ►  Kasım 2024 (30)
    • ►  Ekim 2024 (31)
    • ►  Eylül 2024 (31)
    • ►  Ağustos 2024 (29)
    • ►  Temmuz 2024 (29)
    • ►  Haziran 2024 (10)
    • ►  Mayıs 2024 (12)
    • ►  Nisan 2024 (7)
    • ►  Mart 2024 (4)
    • ►  Şubat 2024 (17)
    • ►  Ocak 2024 (32)
  • ►  2023 (271)
    • ►  Aralık 2023 (21)
    • ►  Kasım 2023 (13)
    • ►  Ekim 2023 (26)
    • ►  Eylül 2023 (23)
    • ►  Ağustos 2023 (24)
    • ►  Temmuz 2023 (22)
    • ►  Haziran 2023 (35)
    • ►  Mayıs 2023 (35)
    • ►  Nisan 2023 (2)
    • ►  Mart 2023 (19)
    • ►  Şubat 2023 (28)
    • ►  Ocak 2023 (23)
  • ►  2022 (294)
    • ►  Aralık 2022 (31)
    • ►  Kasım 2022 (30)
    • ►  Ekim 2022 (31)
    • ►  Eylül 2022 (28)
    • ►  Ağustos 2022 (24)
    • ►  Temmuz 2022 (18)
    • ►  Haziran 2022 (28)
    • ►  Mayıs 2022 (24)
    • ►  Mart 2022 (27)
    • ►  Şubat 2022 (22)
    • ►  Ocak 2022 (31)
  • ►  2021 (299)
    • ►  Aralık 2021 (31)
    • ►  Kasım 2021 (27)
    • ►  Ekim 2021 (31)
    • ►  Eylül 2021 (27)
    • ►  Ağustos 2021 (27)
    • ►  Temmuz 2021 (17)
    • ►  Haziran 2021 (19)
    • ►  Mayıs 2021 (13)
    • ►  Nisan 2021 (2)
    • ►  Mart 2021 (53)
    • ►  Şubat 2021 (23)
    • ►  Ocak 2021 (29)
  • ►  2020 (296)
    • ►  Aralık 2020 (29)
    • ►  Kasım 2020 (29)
    • ►  Ekim 2020 (26)
    • ►  Eylül 2020 (29)
    • ►  Ağustos 2020 (18)
    • ►  Temmuz 2020 (24)
    • ►  Haziran 2020 (31)
    • ►  Mayıs 2020 (4)
    • ►  Nisan 2020 (19)
    • ►  Mart 2020 (28)
    • ►  Şubat 2020 (26)
    • ►  Ocak 2020 (33)
  • ►  2019 (292)
    • ►  Aralık 2019 (32)
    • ►  Kasım 2019 (25)
    • ►  Ekim 2019 (29)
    • ►  Eylül 2019 (23)
    • ►  Ağustos 2019 (18)
    • ►  Temmuz 2019 (25)
    • ►  Haziran 2019 (22)
    • ►  Mayıs 2019 (3)
    • ►  Nisan 2019 (26)
    • ►  Mart 2019 (29)
    • ►  Şubat 2019 (29)
    • ►  Ocak 2019 (31)
  • ►  2018 (297)
    • ►  Aralık 2018 (31)
    • ►  Kasım 2018 (30)
    • ►  Ekim 2018 (25)
    • ►  Eylül 2018 (21)
    • ►  Ağustos 2018 (40)
    • ►  Temmuz 2018 (31)
    • ►  Haziran 2018 (23)
    • ►  Mayıs 2018 (15)
    • ►  Nisan 2018 (20)
    • ►  Mart 2018 (30)
    • ►  Şubat 2018 (21)
    • ►  Ocak 2018 (10)
  • ▼  2017 (223)
    • ►  Aralık 2017 (32)
    • ►  Kasım 2017 (30)
    • ▼  Ekim 2017 (26)
      • Bu din çok kolaydır, onu zorlaştıran mağlup olur-F...
      • Hz. Fatma, Hz. Ebubekir’e Kırgın mı Vefat Etti?
      • Ömer b. Sa’d (r.a)
      • Şakkı Kamer Mucizesini Talep Edenler
      • Peygamberimizin İman Eden Amcaları
      • Peygamber Efendimizin (Sas) Yahudiden Borç Alması
      • Hz. Peygamber’in (sas) Cenaze Namazı Kılınmadı mı?
      • Hayızlı Kadının Oruç Tutmasının ve Kuran Okumasını...
      • *** Bidat Nedir? Mevlidin Dindeki Yeri Nedir?
      • Adetli Kadının Umresi
      • Tavaf veya Say Esnasında Abdestimiz Bozulursa Ne Y...
      • Ard Arda Tavaf Yapılır Mı?
      • Tavaf veya Sayın Sayısını Unuttuk Ne Yapmalıyız?
      • Başkasının Adına Umre veya Tavaf Yapabilir miyiz?
      • Hayızlı Bayan Camiye Girebilir mi?
      • Kadının İmamlığı
      • Özür dileyeni affetmek farz mıdır yani affetmezsem...
      • Nafile ibadetlerimde zorlanmam, günahlarımdan dola...
      • Her günahın tevbesi ayrı mı yoksa bir tevbe yeterl...
      • Dünyalık şeyler istemek için dua edebilir miyiz?
      • Kimse kimseye her konuda itaat etmez -Faruk Beşer
      • Erkeğin ailenin reisi olması, kadının erkeğe itaat...
      • Ahzab Suresi 56. Ayetin Anlaşılması
      • Adetli Bayanın Oruç Tutması
      • Zor Günlerin İmamı (Ahmed bin Hanbel)
      • Tesbih Namazının Sünnetteki Yeri
    • ►  Eylül 2017 (26)
    • ►  Ağustos 2017 (22)
    • ►  Temmuz 2017 (19)
    • ►  Mayıs 2017 (11)
    • ►  Nisan 2017 (13)
    • ►  Mart 2017 (19)
    • ►  Şubat 2017 (12)
    • ►  Ocak 2017 (13)
  • ►  2016 (174)
    • ►  Aralık 2016 (9)
    • ►  Kasım 2016 (14)
    • ►  Ekim 2016 (16)
    • ►  Eylül 2016 (14)
    • ►  Ağustos 2016 (27)
    • ►  Temmuz 2016 (21)
    • ►  Haziran 2016 (3)
    • ►  Mayıs 2016 (12)
    • ►  Nisan 2016 (13)
    • ►  Mart 2016 (14)
    • ►  Şubat 2016 (16)
    • ►  Ocak 2016 (15)
  • ►  2015 (155)
    • ►  Aralık 2015 (12)
    • ►  Kasım 2015 (16)
    • ►  Ekim 2015 (12)
    • ►  Eylül 2015 (13)
    • ►  Ağustos 2015 (24)
    • ►  Temmuz 2015 (7)
    • ►  Haziran 2015 (7)
    • ►  Mayıs 2015 (14)
    • ►  Nisan 2015 (11)
    • ►  Mart 2015 (12)
    • ►  Şubat 2015 (11)
    • ►  Ocak 2015 (16)
  • ►  2014 (160)
    • ►  Aralık 2014 (13)
    • ►  Kasım 2014 (13)
    • ►  Ekim 2014 (8)
    • ►  Eylül 2014 (13)
    • ►  Ağustos 2014 (14)
    • ►  Temmuz 2014 (3)
    • ►  Haziran 2014 (10)
    • ►  Mayıs 2014 (12)
    • ►  Nisan 2014 (12)
    • ►  Mart 2014 (28)
    • ►  Şubat 2014 (16)
    • ►  Ocak 2014 (18)
  • ►  2013 (144)
    • ►  Aralık 2013 (18)
    • ►  Kasım 2013 (21)
    • ►  Ekim 2013 (21)
    • ►  Eylül 2013 (18)
    • ►  Ağustos 2013 (8)
    • ►  Temmuz 2013 (10)
    • ►  Haziran 2013 (5)
    • ►  Mayıs 2013 (7)
    • ►  Nisan 2013 (17)
    • ►  Mart 2013 (14)
    • ►  Şubat 2013 (5)

En çok okunan Yayınlar

  • Zaruriyat,Haciyat,Tahsiniyat
    "Celb-i Menfaat ve def'i mefsedet" Duruma ve ortama uygun olan iş, insanların yararına ve çıkarına olan davranış, hayra ve sal...
  • EVLATLARIMIZ İÇİN GÜZEL BİR DUA
    “Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim" Bismillahirrahmanirrahim Allahım ! Bizlere hayırlı evlatl...
  • VAHŞİ Radıyallahu Anh'a İNEN 3 AYET
    Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn....
  • DÜŞMANA KARŞI OKUNACAK DUALAR
    Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn....
  • BELA VE MÜSİBETE UĞRAYAN NE YAPABİLİR?
    Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn....
  • 95- Tin Sûresi-Hakkında-Nuzülü-Konusu
    Hakkında Mekke döneminde inmiştir. 8 âyettir. Tîn, incir demektir Nuzülü Mushaftaki sıralamada doksan beşinci, iniş sırasına göre yirmi seki...
  • 95- Tîn Suresi - 7 . Ayet Tefsiri
                      Eûzu billahi mineş şeytânirracîm                   Bismillahirrahmanirrahim ﴾7﴿ Artık bu kanıtlardan sonra (ey insan!) san...
  • 98- Beyyine Suresi - 6-8 . Ayet Tefsiri
                      Eûzu billahi mineş şeytânirracîm                   Bismillahirrahmanirrahim ﴾6﴿ Ehl-i kitap’tan ve müşriklerden hakkı inkâ...
  • 98- Beyyine Suresi - 1-3 . Ayet Tefsiri
                      Eûzu billahi mineş şeytânirracîm                   Bismillahirrahmanirrahim ﴾1-2﴿ Ehl-i kitap’tan ve müşriklerden hakkı in...
  • 99-Zilzâl Suresi - 1-5 . Ayet Tefsiri
                      Eûzu billahi mineş şeytânirracîm                   Bismillahirrahmanirrahim ﴾1﴿ Yer o dehşetli sarsıntısıyla sarsıldığında...

Translate

Filigran teması. Blogger tarafından desteklenmektedir.