25 Temmuz 2014 Cuma

347.AHİRETTE YAPTIKLARIMIZIN KARŞILIĞINI BULACAĞIZ!

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

Allahü teâlânın kullarına olan ihsânları ve teklifleri, herkese eşit değildir. Meselâ, bâzı mü'min kullarına zenginlik verir, ona hac yapmasını emreder. Bâzı mü'min kullarına fakîrlik verip, ona hac yapmasını emretmez. Kimine, güç, kuvvet ve sıhhat verip, oruç tutmasını emreder. Kuvveti ve sıhhati müsâit, uygun olmayanların da sonra tutmalarına izin verir. Kimi kullarına nisâp miktârı, zenginlik ölçüsüne ulaşacak kadar mal ihsân edip, zekât vermelerini ve fakîr olan akrabâlarının nafakalarına yardım etmelerini emreder. Kimi kullarına da fakîrlik verip, zekât alacak hâlde bırakır. Bütün bunlar Allahü teâlânın adâlet-i ilâhiyyesine tam muvafıktır, uygundur.

Allahü teâlâ, kimi kullarına çok ihsân eder. Onlar da ni'mete şükredip, şükredenler derecesine kavuşurlar. Kimi kullarına da, az ihsân eder. Onlar da sabrederler, sabredenler derecesine ulaşırlar. Allahü teâlâ, hiçbir kulunun amelini zâyi etmez, boşa çıkarmaz. Herkes yaptığının karşılığını alır. Allahü teâlâ, zerre kadar iyilik yapana, karşılığını verecektir. Kimsenin iyiliği karşılıksız kalmayacaktır. Zilzâl sûresinin 6, 7, ve 8. âyetlerinde meâlen;

(O gün, insanlar amellerinin karşılığını görmek için, fırka fırka hesâp yerine giderler. Kim zerre miktârı kadar hayır işlemiş ise, onun mükâfatını görür. Kim de zerre miktârı bir kötülük işlemiş ise, onun cezâsını görecektir) buyurulmuştur.

Mü'min ve kâfir herkes kıyâmette, dünyâda yapmış olduklarını görür. Zerre kadar iyilik eden iyiliğinin karşılığını bulacaktır. Hadîs-i şerîfte;

(Allahü teâlâ, iyilik edenlere, karşılığını elbette verecektir) buyuruldu.

Bir gün seyyid Emîr Külâl hazretleri, sevenlerine hitaben buyurur ki:

"Ey dostlarım, Nefsinizin isteklerini terk ediniz ki, âhirette utanıp, mahcûp olmayasanız. Eğer şükrederseniz, Allahü teâlâ size her istediğinizi ihsân eder. Bu dünyâda ne yaparsak, âhirette onun karşılığını bulacağız."

Vüheyb bin Verd hazretlerine;

-Ölümden bahseder misiniz? diye arz edilince, onlara;

-Bir insan vefât edince, dünyâda amelini yazmakla vazifeli iki melek onunla berâber olur. O kimsenin amelleri iyi ise, o melekler kendisine derler ki:

"Allahü teâlâ sana büyük hayırlar versin. Biz senin yanında bulunmakla çok rahatız. Dünyâda hayırlı ameller işledin. Şimdi de hayırlı şeylere kavuştun."

Sonra melekler bunun rûhunu semâvât, gök ehli ile tanıştırırlar. Onlar da onu tebrik edip;

"Allahü teâlâ, kavuşmuş olduğun bu nîmetleri mubârek etsin" derler.

Dünyâda hep kötülük işleyen kimse de vefât edince, dünyâda iken onun amellerini yazan iki melek yine onunla berâber olur. Fakat o, kötü amellerinin karşılığı olarak azâb görmekte olduğundan, onun yanında olmakla rahatsız olurlar ve derler ki:

"Sen, burada dünyâda yaptığın kötülüklerin karşılığını görüyorsun."

Sonra melekler onu kötü amelli kimse diye tanıtırlar. Diğerleri de bundan tiksinirler. Oraya hep kötülük işleyerek gelmiş olan kimse, bu karşılaştığı hâle çok üzülür, yaptığı kötülüklere çok pişman olur. Tekrar dünyâya gelip sâlih ameller işlemek ister. Lâkin, artık bu pişmanlık ona fayda vermez, buyurur...

Muhammed bin Ka'b el-Kurezî hazretlerinden; (Kim zerre miktarı hayır yapmışsa, onu görür. Kim de zerre mikdarı şer işlemişse onu görür) meâlindeki Zilzâl sûresinin 7 ve 8. âyet-i kerîmelerinin tefsiri sorulunca buyurur ki:

"Kâfir olan bir kimse hayırdan zerre miktarı bir iş yapsa karşılığını dünyâdan ayrılmadan önce kendisinde veya ehlinde veya malında bulur. Karşılığını dünyâda görmesi kendisi için bir hayır değildir.

Mümin kişi de şerden, kötülükten zerre miktarı bir iş yapsa, âhirete gitmeden onun cezâsını kendisinde, ehlinde ve malında görür. Böyle olması kendisi için şer değildir."

Netice olarak Allahü teâlâ, herkese, ne yapmış ise, çalışmasının, tercihinin karşılığını elbette verir. Herkes istediğini yapar, yaptıklarının karşılığını da bulur. Erginlik çağına ulaşmış, aklı başında olan her erkek ve kadın, yaptıklarından, tercihlerinden, kendisi sorumludur, dünyâda da, âhırette de bunların karşılığını görür... 


Dinimiz İslam

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

24 Temmuz 2014 Perşembe

ŞİFA AYETLERİ

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim


Hastaya okunan şeyler ya Kur’an ayetleri olmalı ya da hadisi şeriflerde okunması tavsiye edilen dualar olmalıdır. Birtakım rumuzlar, tılsımlarla okuma olmaz.

Hasta üzerine okunup tesiri olan belli başlı ayetler şunlardır: 

Fatiha sûresi,

Bakara sûresinin ilk bölümü,

Ayet’el Kürsi,

Bakara sûresinin sonu,

Haşr sûresinin sonu,

Kalem sûresinin 51. ayeti,

İhlas, Felak, Nâs sûreleri.

Fatiha sûresi
1- Bismillahirrahmânirrahîm.
2- Elhamdü lillâhi rabbil'alemin
3- Errahmânir'rahim
4- Mâliki yevmiddin
5- İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în
6- İhdinessırâtel müstakîm
7- Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn

Anlamı
1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
2,3,4- Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur.
5- (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

6,7- Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

BAKARA SÛRESİNİN İlk 5 Ayeti
Bismillâhirrahmânirrahîm
1- Elif, Lam Mim.
2- Zalikel Kitabu Lareybe Fihi. Hüdenlil Müttekin.
3- Ellezine Yü’Minune Bil Gaybi Ve Yukimunesselate Ve Mimma Rezaknahüm Yunfikun.
4- Vellezine Yü’Minune Bima Unzile İleyke Ve Ma Unzile Min Kablike Ve Bil Ahireti Hüm Yukinun.
5- Ulaike Ala Hüden Min Rabbihim Ve Ulaike Hüm-Ül Muflihun.

 Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1. Elif Lâm Mîm.
2. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.
3. Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.
4. Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.
5. İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.

Bakara Suresi 285. Ayeti
1. Amener resûlü bimâ ünzile ileyhi min rabbihî vel mü’minûn.
2. Küllün âmene billâhi ve melâiketihi ve kütübihi ve rusulih;
3. lâ nuferriku beyne ahadin min rusulih.
4. Ve kâlu, semi’na ve etâ’na, gufraneke rabbena ve ileykel masiyr.
 Anlamı
1. Rasûl, rabbinden kendisine inzâl olana (indirilene) iman etti. Hepsi de (mü’minlerin), iman ettiler,
2. Allâh’a; meleklerine; kitaplarina; resûllerine de iman ettiler
3. “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz” dediler.
4. 
Ve dediler “işittik ve itâat ettik, magfiretini (gufranını) dileriz, rabbimiz dönüsümüz sanadir.”

Bakara Suresi 286. Ayeti
1. Lâ yukellifullahu nefsen illâ vüs’aha,
2. leha ma kesebet ve aleyha mektesebet.
3. Rabbena lâ tuahizna innesiyna ev ahta’na.
4. Rabbena ve lâ tahmil aleyna isran kemâ hameltehu alelleziyne min kablina.
5. Rabbenâ ve lâ tuhammilna ma lâ tâkate lena bih.
6. Va’fuanna, vagfirlena, verhamna.
7. Ente mevlâna, fensurna alel kavmil kâfiriyn.

 Anlamı
1. Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. 
2. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. 
3.(Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! 
4. Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. 
5. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! 
6. Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! 
7. Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”


AYET-EL KÜRSİ (Bakara Sûresi, 255. Ayet)

Bismillahirrahmânirrahîm.
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te’huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil’ard. Men zellezî yeşfeu indehû illâ bi’iznih, ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bi’şey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azîm.

Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
Allah'dan başka hiç bir ilah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran,
bütün varlıkları ayakta tutandır. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku.
Göklerdeki ve yerdeki herşey O'nundur. O'nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir.
Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar.
O'nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek,
ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür.

Haşr sûresinin son 3 ayeti
Bismillahirrahmanirrahim
1. Huvallahullezi le ilehe illa hu alimulgaybi veşşehedeti huverrahmanurrahim.
2. Huvallahullezi la ilahe illa huve el melikul kuddusus selamul mu’minul muheyminul ‘aziyzul cebbarul mutekebbir. Subhanallahi ‘amma yuşrikun.
3. Huvallahul halikul bariul musavviru lehul esmaul husna yusebbihu lehu ma fis semavati vel’ard. Ve huvel’azizulhakim.

Anlamı
1. O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.
2. O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
3. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Kalem sûresinin 51. ayeti
Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semiûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun).

Anlamı
Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar.

İHLAS SURESİ
Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.

Anlamı
(Ey Muhammed!) De ki: O Allah bir tektir. Allah her şeyden müstağni ve her şey O'na muhtaçtır. O doğurmamış ve doğmamıştır. Hiç bir şey O'na denk değildir.

FELAK SURESİ
Kul e'ûzü birabbilfelak. Min şerri mâ halak. Ve min şerri ğasikın izâ vekab. Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad. Ve min şerri hâsidin izâ hased.

Anlamı
1. De ki:"Ben ağaran sabahın Rabbine sığınırım,
2. Yarattığı şeylerin şerrinden,
3. Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
4. Ve düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ,
5. Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!

NÂS SURESİ
Kul e'ûzü birabbinnâsi. Melikinnâsi. İlâhinnâs. Min şerrilvesvâsilhannâs. Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi. Minelcinneti vennâs.

Anlamı
1. De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
2. İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine),
3. İnsanların İlâhına.
4. O sinsi vesvesenin şerrinden,
5. O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler)fısıldar.
6. Gerek cinlerden,gerek insanlardan(olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!

1-“Ve yeşfî sudûra kavmi’m-mü’minîne ve yüzhib ğayza kulûbihim.”(Tevbe Sûresi. 14-15)
Meali: (Allah mü’minler topluluğunun gönüllerini ferahlandırsın, şifâ versin ve kalplerindeki ıztırabı gidersin.)

2- “Yâ eyyühe’n-nâsü kad câet küm mev’ızatun min Rabbikum ve şifâü’l-limâ fi’s-sudûri ve hüden ve rahmetün li’l-mü’minîn.”Yûnus Sûresi: 57,
Meali: (Ey İnsanlar! Size Rabb’inizden bir öğüt, gönüllerin derdine şifâ, mü’minlere bir hidâyet ve rahmet gelmiştir.)

3- “Yahrucu mim-butûnihâ şarâbüm-muhtelifün elvânühû fîhi şifâü’l-linnâsi inne fî zâlike le’âyete’l-likavmi’y-yetefekkerûn.” Nahl Sûresi: 69,
Meali: (Onların karınlarından çeşitli renklerde bir şerbet çıkar ki, onda insanlar için şifâ bulunur. Düşünen bir topluluk için şüphesiz bunda bir delil vardır.”)

4- “Ve nünezzilü mine’l-Kur’âni mâ hüve şifâü’v-ve rahmetü’l-li’l-mü’minîn.” İsrâ Sûresi: 82.
Meali: (Biz Kur’ân’da mü’minler için şifâ ve rahmet olan âyetleri indiriyoruz.”

5- “Ve izâ meridtü fehüve yeşfîn.”Şuarâ Sûresi: 80,
Meali: (Hastalandığımda bana şifâ veren Allah’tır.”

6- “Kul hüve li’llezîne âmenû hüden ve şifâün.” Fussilet Sûresi: 44.
Meali: (De ki: Kur’ân, inananlar için hidayet ve şifadır.)

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hastalara şöyle duâ etmiştir:

1-“Allahümme rabbi’n-nâsi ezhibi’lbe’se işfi. Ente’ş-şâfî. Lâ şifâe illâ şifâüke. Şifâen lâ yüğâdiru sekamen. Allahümme işfi abdeke yenke’ leke adüvven ev yemşî leke ilâ salatin.”Ebû Dâvud, Tıb, 3883; Ebû Dâvud, Cenâiz, 3107.
(Allah’ım! Ey insanların Rabbi! Şifa ver! Şifa veren ancak Sen’sin! Sen’den başka şifâ verecek kimse yoktur! Allah’ım! Şu kuluna şifa ver ki, Senin bir düşmanına acı versin veya Senin rızânı kazanmak için namaz kılmak üzere yürüsün.)

2- “Bismillâhi erkîke min külli şey’in yü’zîke min şerri külli nefsin ev aynü hâsidin. Allahümme yeşfîke bismillâhi erkîke.”

(Sana ıztırap veren her şeyden, her kıskanç nefisten, her hasetçi gözden Allah’ın adıyla sana şifa dilerim. Allah sana şifa versin. Allah’ın adıyla sana şifa dilerim.) - Tirmizî, Cenâiz, 972.


3-''Es'elüllahel'aziyme, Rabbel'arşil' aziymi, en yeşfiyke.'' Bu dua hakkında Yüce Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: ''Bir kimse, eceli gelmemiş bir hastaya bu duayı (7) kere okusa, o hasta şifa bulur.''
(Ebu Davud,Cenaiz:12,no:3106,2/204)


"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"



Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.


EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

18 Temmuz 2014 Cuma

***BUGÜN DE BAŞKA BİR HEDİYE!!

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

Bugün cuma hem de Ramazan ayındaki bir cuma.Yani yapacağımız bir hayır katlanarak bize geri dönecek inşallah.Bu sebepten bu günü en güzel şekilde değerlendirebiliriz belki. Gelin bugün de

Ölmüş yakınlarımızın günahlarına,yapamadıkları ibadetlerine kefaret olarak  bir miktar  sadaka verelim.

Yaradanımız cc o yüce merhametiyle muamele eder ve bağışlar inşallah.Onları da bizi de.

Allah cc kabul etsin.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR