31 Temmuz 2013 Çarşamba

BENİM KALBİM TEMİZ DİYENLER!!

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim


Son zamanlarda çokça duyuyoruz bu sözü.Bu yüzden bu konuyu ele almak istedim.

Bazı kimseler kalp temizliğini sadece insanlar hakkında bir kötülük düşünmemek yahut yardımsever olmak gibi çok basit manada anlıyorlar. Bununla da kalmayıp insanlara iyi davranmakla, ALLAH’a ibadet mükellefiyetinden kurtulduklarını zannediyorlar Bu şeytanın bir desisesi, nefsin bir oyunudur. Bunlar, namaz kılan ibadet eden bir mü’minin günlük hayatında İslam’ın ruhuna ters düşen ve diğer insanlara zarar veren birtakım noktalar tespit ediyorlar, bunları öne sürüyor ve
“ bu adam namaz kılıyor ama şu hataları da işliyor; ben ise onun düştüğü hatalara düşmüyorum “ diyerek kendi ibadetsizliklerine, onun kusurlarında bir özür kapısı bulmaya çalışıyorlar.

Hidayet rehberimiz, Peygamber Efendimiz’ den (asm) bir hadisi şerif:
“ Bir günah işlediği zaman kalpte bir kara leke hâsıl olur Eğer sahibi pişman olur tövbe istiğfar ederse kalp yine parlar” 

Bu hadisi şeriften temiz ve selim kalbin, ancak günahlardan salim olan ve isyanlarla kararmamış bir kalp olabileceğini öğreniyoruz.

Şuara Suresi'nin 89. ayetinde cennete girecek olanların "Ancak Allah'a selim (temiz) bir kalp ile gelenler..."olduğu bildirilir. Ancak Kuran'da bildirilen kalp temizliği, günümüz toplumlarından bazılarının anladığı gibi bir temizlik değildir. "Kalp temizliği"nin öneminden yola çıkarak, "ben insanlara hiç kötülük yapmıyorum, fakirlere yardım ediyorum, demek ki Allah'ın istediği ahlaktayım" demek,kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir. Çünkü Kuran'a göre kalbin temiz olması demek, Allah'a yönelmiş ve O'na itaat etmiş olmak demektir.


Belki bazı insanlar, arada sırada fakirlere yardım ederek, hayvanlara yiyecek vererek, komşularına gülümseyerek,"iyi insan" olarak tanınabilirler. Ancak cehennemden kurtulmanın, Allah'ın rızasını ve rahmetini kazanmanın yolu "iyi insan"olarak tanınmak değil, Allah'ın Kuran'da tarif ettiği şekilde bir mümin olmaktır. Bu ahlakı kazanmadan yapılan ve cahiliyenin kendi değer yargılarına göre "iyilik" olarak kabul edilen bir davranışın, Allah katında herhangi bir değeri olmayabilir.

*
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir.Ama iyilik,Allah'a, ahiret gününe, meleklere,Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara,yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda,hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar,doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.(Bakara Suresi, 177)

*Kuran'a göre kalbi temiz olan insan, Allah'a iman eden, Allah'ın emir ve yasaklarına harfiyen uyan, O'na teslim olmuş insandır. Buna göre,kalbi temiz olan insan,
sürekli Allah'ı anan ve kalbi Allah'ın zikriyle "mutmain" olmuş (tatmin bulmuş) kişidir. Öyle ki Kuran'da müminler şöyle tarif edilir
:

*Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain
olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.
(Rad Suresi, 28)

*Bir başka ayette ise müminlerden şöyle söz edilir: Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir;(Hac Suresi, 35)

*Yine bir başka ayette, müminlerin kalplerinin "Allah'ın ve haktan inmiş olanın zikri için saygı ve korku ile yumuşadığı"(Hadid Suresi,16) haber verilir.

*Dolayısıyla kalp temizliği, insanı Allah'tan uzaklaştıran tüm engellerin kalpten arındırılmış olması anlamına gelir. Böyle bir insan dünya hırsından, bencillikten, korkudan,güvensizlikten uzak olur.
Allah'tan başka varlıklara bağlanmaktan, onlara Allah'tan bağımsız bir sevgi duymaktan kurtulur. Kısacası Allah'a itaat etmeyen ve Müslümanlığın gereklerini yerine getirmeyen insan için"kalp temizliği"nden söz edilemez."Benim kalbim temiz, dine uymasam da olur" diyenler, Allah'ı ve müminleri aldattıklarını sanabilirler, oysa yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar. Bu ifade ancak, ibadetlerini uygulamaktan kaçınan ve yanlış bir yaşam tarzını Müslümanlık olarak göstermeye çalışan bir insanın samimiyetsizliğidir.

İman kalptedir, ancak kalpteki imanın göstergesi, ruhi ve pratik hayattır. Bunun için ibadet ve ahlak şart koşulmuştur. Yoksa insanın Müslüman olup olmadığı bilinemez.

Kalbiyle iman eden, ibadetleri de yapmalıdır, yoksa o şahsın imanında problem var demektir.

Hem ibadet etmeyen insanın kalbinin temizliğini Allah bilir. Kalbim temiz demekle kalp temiz olmaz.

Kalp Allah'ın her zaman baktığı ve değer verdiği yerdir. İnsan her gün ibadetlerini yapmamak suretiyle Allah'a isyan ediyorsa, Allah o kalbe iyi nazarla bakmaz, O'nun iyi nazarla bakmadığı kalp de temiz olmaz.

İbadet imanı kuvvetlendirir. İbadetsiz iman, zamanla zayıflar ve belki de yok olur.

İmanın zayıf ya da yok olduğu kalp temiz değildir.

Bunu iddia eden insan, sadece kendi kendini aldatır. İbadetten ayrı olarak ayrıca tefekkür de gereklidir.(kalbi parlatmak için.)

Sonuç olarak; kalp temizliği, imanın yanında, ibadet ve tefekkürle de beraber olur.

Son olarak : Benim kalbim temiz diyenlere soruyoruz “senin kalbin Peygamberimizden sas daha mı temiz ki o ayağı şişinceye kadar namaz kılıyordu?

Hz Yusuf as ,Yusuf suresinde “ben nefsimi temize çıkarmam” diyor. Bu Peygamber vahiye muhatap olmuş, Allah’ın cc yüce makamında olan biri böyle söylerken “benim kalbim temiz” demek ne büyük cürettir?

Yaradılış gayemiz olan “Bana kul olsunlar diye yarattım” sözüne ermek için ibadetlerin yerine getirilmesi şarttır.


Sorularla İslamiyet'ten alıntılar vardır.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

30 Temmuz 2013 Salı

109.RABBİMİZİN cc 3. NASİHATI


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim”



Bismillahirrahmanirrahim


Allâh-u Te'âlâ buyuruyor ki:

"Ey Ademoğlu! Kanaat et ki zengin olasın. Hasedi bırak ki rahatlık bulasın. Haramdan sakın ki dînini hâlis kılasın.

Gıybeti bırakan kişiye Benim muhabbetim zuhur eder. (Köşesine çekilip ibâdetle meşgul olarak) insanlardan uzlet eden (uzak duran), onlar(ın şer ve zararın)dan selâmet bulur.

Konuşması az olanın aklı mükemmel olur. Aza razı gelen gerçekten Allâh-u Te'âlâ'ya güvenmiş olur.

Ey Ademoğlu! Sen bildiğinle amel etmiyorsun, peki ya nasıl bilmediğinin ilmini talep ediyorsun?

Ey Ademoğlu! Sen sanki yarın ölmeyecekmişsin gibi dünyaya çalışıyorsun, sanki ebediyyen bırakılacakmışsın gibi mal yığıyorsun.
Ey dünyâ! Sana düşkün olanı mahrum et. Sana karşı soğuk olanın peşine düş ve sana (rağbetle) bakanların gözlerinde tatlı ol." (Ğazâlî, Mecmu 'atü 'r-rasâil, 7/88)


Rabbimizin 104 Kitaptaki Öğütleri (Meva'ız-i Kudsiyye)

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim”

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

24 Temmuz 2013 Çarşamba

103.İŞTE O GÜNAHI DA BENİM İÇİN MAĞFİRET EYLE!! (5)


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Bismillahirrahmanirrahim


 5 ayrı yazıda topladığım bu istiğfarları Kadir gecesi yaparsak herhalde tevbe etmediğimiz hiç bir günah kalmıyacaktır inşallah.

Bu istiğfarlara  tüm müminleri de katalım inşallah,ola ki Rabbimiz cc bizleri topluca mağfiret buyurur.

Bütün hamdler "Rabbinizden mağfiret taleb edin, çünkü O daima günahları çokça affeden bir Ğaffar olmuştur." buyurarak bizlere istiğfarı emreden Allah-u Teala'ya mahsustur.

Allah-u Teala'nın ilminin adedince salat-ü selamlar,geçmiş ve gelecek tüm zelleleri bağışlanmış olduğu halde her gün ve gece 100 kere istiğfar eden Rasulullah'a sas ve seherlerde istiğfar ile meşgul olan al-i ashabına olsun.


Ey Allah! Kendisi hakkında Sana verdiğim bir söz yahut Senin için akdetmiş olduğum bir akid ya da yaratıklarından hiçbiri için değil de sadece Senin için kendisi adına and içmiş olduğum bir zimmet sebebiyle Senin için yapmam gereken bir şey varken,sonra beni mecbur bırakan bir zaruret de yokken onu bozduysam,daha doğrusu şımarıklık beni ona vefadan kaydırdıysa ve küstahlık beni ona riayetten geri bıraktıysa ,bu da Seni bana karşı gazaplandırdıysa ,işte ben bunu mucib olan her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Şüphesiz ben her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum ki, o günah,bana lutfettiğin herhangi bir nimet sebebiyle bana ulaşmıştır.Çünkü ben onunla günahlarına karşı güç almışım,böylece emrine karşı gelmiş ve tehdidine yönelmişimdir.

Ey Allah!Şüphesiz ben her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum ki,onda ,şehvetimi Senin tarafına karşı takdim etmişimdir,kendi sevdiğimi Senin emrine tercih etmişimdir,bu nedenle Seni kızdırarak nefsimi memnun etmişimdir.Sen kat'i nehyinle beni yasaklamışken,ilk başta bana uyarını göndermişken ve tehdidinle o hususta bana karşı huccetini ikame etmişken,yine de ben kendimi Senin gazabına hedef etmişimdir.İşte ey Allah!Ben Senden mağfiret talep ediyorum ve Sana tevbe ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Şüphesiz ben,kendim hakkında bildiğim,ama sonra unutturulduğum,yahut hatırladığım,veya kasten yaptığım,ya da hata ile işlediğim fakat ben onu gerçekten unutmuşsam da ve nefsim ondan habersiz bulunmuş olsa da Senin bana onu soracağına ve onun sebebiyle nefsimin Senin katında rehin kalacağına şüphe etmediğim her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

Ey Allah!Şüphesiz ben Senin,beni o iş üzerindeyken gördüğünü yakınen bildiğim halde Seninle yüzyüze geldiğim ,Sana kendisinden tevbe etmeye niyetlendiğim,fakat unutturulduğum;Sana ondan istiğfar etmemi şeytanın bana unutturduğu her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Şüphesiz ben,hastalıkları ve bitkinliği getirecek,belaları hakettirecek,kıyamet gününde de hasret ve pişmanlık vesilesi oluverecek ,rızkı engelleyecek ve duayı geri çevirtecek her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

Ey Allah!Şüphesiz ben,kendisi sebebiyle mahlukatından birini saptırdığım,yahut yaratıklarından birine fenalık yaptığım,veya nefsimin bana süslü gösterdiği,yahut benim başkasına gösterdiğim,ya da yanılarak başkasına onu işlemenin yolunu gösterdiğim,veya kendim kasıtlı olarak üzerinde ısrarcı olduğum,yahut bilmeyerek kendisine devam etmiş bulunduğum ,ben onu yaparken herhangi birini Senin gazabına yaklaştıracak bir hileden yardım aldım,yahut onu elde etmek için Sana itaat edenlere karşı güç kullandım,veya yaratıklarından birini Sana isyana meylettirdim,ya da bizzat ben o günahı kastettim,yahut kullarına bir işte gösteriş yaptım,veya hilekarlıkla sanki Seni arzuluyormuşum gibi göstererek yaptığım işlerle onların kafasını karıştırdım.Oysa maksadım Sana isyandı ve bendeki arzu Senin taatından çevrilmişti.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Şüphesiz ben ,kendimi beğenmem,yahut gösteriş,veya işittirme,yahut kin,veya buğz.ya da hainlik,veya kibir,yahut aşırı sevinç,veya şımarıklık,yahut küstahlık,veya inatçılık,yahut kıskançlık,veya kendini beğenme,yahut çoşku,ya da tarafgirlik,veya körü-körüne bağlılık,veya öfke,ya da memnuniyet,yahut ümit,veya cimrilik,yahut zulüm,veya hile,yahut hırsızlık,veya yalan,yahut ayıplama,veya eğlence,yahut boş iş,veya dedikodu,yahut oyun,ya da kendisi sebebiyle günah kesbedilecek ve peşine düşüldüğünde mesuliyet ve vebal kazanılacak olan herhangi bir türden masiyet sebebiyle bana yazmış olduğun her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Şüphesiz ben,ömrümün sonuna kadar kendi hakkımda ve aleyhime işleyeceğim amellerden Senin kaleminin yazdığı ve ilminin kuşattığı her bir günah için ayrıca önceki-sonraki,kasıtlı-hatalı,az-çok,küçük-büyük,hafif-ağır,eski-yeni,gizli-açık ve aşikar olan bütün günahlarım ve ömrüm boyunca işleyeceğim diğer günahlarım için Senden mağfiret talep ediyorum. 

Ey Allah!Şüphesiz ben ,kin ve nefret bırakan,bela indiren,düşmanları sevindiren,itibarımı koruyan perdeyi açan ve gökten gelecek yağmuru durduran her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum. 

Ey Allah! Şüphesiz ben,beni kendisine hidayet ettiğin ,yahut bana kendisini emrettiğin veya beni kendisinden nehyettiğin ya da benim için kendisinde bir nasip bulunan,rızana ulaştıran sevgine tabi kılan ve Sana yakınlığı tercih ettiren şeyler içerisinden beni kendisine teşvik etmiş olduğun şeylerin herhangi birinden beni alıkoyan her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

Ey Allah! Şüphesiz ben ,benim unuttuğum,Seninse zabtettiğin, benim hafife aldığım,Seninse kayda değer gördüğün,benim açıktan işlediğim,Seninse benim adıma örttüğün ,ama kendisinden Sana tevbe edecek olsam elbette affedecek olduğun her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum. 

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Hasan-ı Basri İstiğfarat-ı Münkıze

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

23 Temmuz 2013 Salı

102.İŞTE O GÜNAHI DA BENİM İÇİN MAĞFİRET EYLE!! (4)


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Bismillahirrahmanirrahim


Ramazan ayındaki en önemli ibadetlerden birisi de istiğfar. Bu yüzden bu istiğfarlara devam ediyorum.Sonuncusunu da yarın yayınlayacağım inşallah.

Kadir gecesinde bu detaylı istiğfarları yapabilir ve Rabbimizden de cc bizi bağışlamasını umabiliriz inşallah.

Bütün hamdler "Rabbinizden mağfiret taleb edin, çünkü O daima günahları çokça affeden bir Ğaffar olmuştur." buyurarak bizlere istiğfarı emreden Allah-u Teala'ya mahsustur.

Allah-u Teala'nın ilminin adedince salat-ü selamlar,geçmiş ve gelecek tüm zelleleri bağışlanmış olduğu halde her gün ve gece 100 kere istiğfar eden Rasulullah'a sas ve seherlerde istiğfar ile meşgul olan al-i ashabına olsun.


Ey Allah!Kullarından herhangi birinin bende bir alacağı kaldıysa ,ben onun toprağında,yahut malında veya ırzında,ya da bedeninde bir gasp yapmışsam ,o ölmüş ,yahut kaybolmuş,veya hazırda bulunmuşsa ,kendisi ya da hasmı bu hakkı benden istemiş,fakat ben onu geri vermeye güç yetirememiş ve ondan hellallik alamamışsam,Senin kereminden dileğim odur ki,onları benden razı edesin,sevaplarımı eksiltecek bir hakkı benim aleyhime onlara vermeyesin.

Ey Allah!Şüphesiz ben ,bitirmeden önce Senden acele azap beklediğim ama Seni bana mühlet verdiğin ve itibar perdem yırtılsın diye elimden geleni ardıma koymadığım halde üzerime örtü sarkıttığın her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Şüphesiz ben ,Senin beni nehyettiğin ama benim Sana karşı gelerek işlediğim,Senin beni sakındırdığın ama benim kendisinde ısrarcı olduğum,Senin bana çirkin gösterdiğin ama nefsimin bana süslediği her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

Ey Allah!Şüphesiz ben benden rahmetini çeviren yahut bana gazabını konduran veya beni ikramından mahrum bırakan ya da benden nimetini giderecek olan her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

Ey Allah!Şüphesiz ben ,yaratıklarından birini kendisiyle ayıpladığım veya mahlukatından birinin işlerinden çirkin saydığım,sonra da Senin rahmetinin büyüklüğünü bildiğim için Sana karşı cesur davranarak o işe girişip işlediğim her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

Ey Allah!Şüphesiz ben ,Sana kendisinden tevbe ettiğim halde,onu işlemeye davrandığım,sonra o iş üzerindeyken Senden utandığım ve onu işlerken Senden sakındığım,daha sonra onu bağışlamanı Senden istediğim fakat tekrar kendisine avdet ettiğim her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Bu duayı kabule denk gelen bir dua yap ve bu dileği Senin ikramına rastlayan bir dilek yap.Şüphesiz ki Sen herşeye hakkıyla gücü yetensin.

Devam edeceğim inşallah.

Hasan-ı Basri İstiğfarat-ı Münkıze

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

22 Temmuz 2013 Pazartesi

101.RABBİMİZİN cc 2.NASİHATI


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim”
Bismillahirrahmanirrahim

Allâh-u Te'âlâ buyuruyor ki:

"Zâtım şahit oldu ki, Benden başka hiçbir ilâh yoktur.
Ben tekim, hiçbir ortağım yoktur. Muhammed, kulum ve Rasûlümdür.
Kaderime razı gelmeyen, belâma sabretmeyen, nimetime şükretmeyen, bahşişimle kanaat etmeyen, Benden başka bir rabbe tapsın.

Dünya ile ilgili bir şeye üzgün olan sanki bana kızmış gibidir. Bir musibetten şikâyetlenen muhakkak Beni şikayet etmiştir.
Bir zenginin yanına girip, zenginliği yüzünden ona tevazu gösterenin dininin üçte ikisi gitmiştir.

Bir ölüden dolayı (üzülüp) kendi suratına tokat atan kimse, bir mızrak alıp onunla Bana savaş açmış gibidir.

Bir kabrin üzerinde (üzüntüsünden dolayı feryat ederek) dal kıran kimse sanki Kâ'be'min kapısını eliyle yıkmış gibidir.
(Helâlden mi haramdan mı) hangi türden yediğine aldırış etmeyen kimse, Allâh-u Te'âlâ'nın kendisini cehenneme hangi kapıdan sokacağına aldırış etmemiş olur.

Dîni hususunda artışta olmayan kişi noksandadır. Noksanda olan ise, ölüm onun için daha hayırlıdır.
Bildiğiyle amel edene Allâh-u Te'âlâ bilmediklerinin ilmini mîras (gibi zahmetsiz şekilde) verir.
Emelini uzun tutanın (uzun yaşayacağını düşünerek uzun vadeli hesaplar yapanın) ameli (Allâh-u Te'âlâ'dan başka gayelerden) hâlis (arınmış) olmaz." (Ğazâlî, Mecmu'atü'r-rasâil, 7/87)


Rabbimizin 104 Kitaptaki Öğütleri (Meva'ız-i Kudsiyye)

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

21 Temmuz 2013 Pazar

100.İŞTE O GÜNAHI DA BENİM İÇİN MAĞFİRET EYLE!! (3)


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Bismillahirrahmanirrahim

Kendimize bile hatırlatmak istemediğimiz her bir günah için tek tek tevbe etmeye devam ediyoruz inşallah.

Bütün hamdler "Rabbinizden mağfiret taleb edin, çünkü O daima günahları çokça affeden bir Ğaffar olmuştur." buyurarak bizlere istiğfarı emreden Allah-u Teala'ya mahsustur.

Allah-u Teala'nın ilminin adedince salat-ü selamlar,geçmiş ve gelecek tüm zelleleri bağışlanmış olduğu halde her gün ve gece 100 kere istiğfar eden Rasulullah'a sas ve seherlerde istiğfar ile meşgul olan al-i ashabına olsun.


Ey Allah!Şüphesiz ben her bir günah için senden mağfiret talep ediyorum ki,Sana ondan tevbemi takdim etmiştim, "Sana isyana bir daha dönmeyeceğim" diye and içerek Seninle yüzleşmiştim,Senin adına kasem etmiştim,kullarından dostlarını da buna dair kendi nefsime şahit tutmuştum.

Ama ne zaman ki şeytan,hilesiyle beni kastetti,muvaffakiyetsizlik  beni ona meylettirdi,nefsim de beni o isyana çağırdı,ben (Senin sonsuz rahmetine güvenerek) Sana karşı cesaretlenip kullarından utancıma, o işi perde arkasında yaptım.Oysa ben hiçbir örtü ve kapının Senden örtemeyeceğini ve hiçbir perdenin Senin görüşüne engel olamayacağını bilmekteydim.
 Ama yine de o günah hususunda aykırı giderek Senin beni kendisinden nehyettiğin şeye vardım,Sen yine de benim perdemi açmadın,sanki ben sürekli Sana itaat eden , emrine koşan,tehdidinden kurtulan biriymişim gibi beni dostlarınla bir tuttun,böylece ben kullarına(durumumu) karıştırmış oldum.Oysa benim içimi Senden başkası bilmiyordu.

Ama Sen beni dostlarının nişanından başka bir alametle nişanlamadın.Bilakis onların nimetinin bir benzerini bana bolca lutfettin,sonra sanki ben Senin katında onların derecesindeymişim gibi bununla beni onlara karşı üstün kıldın.Oysa bu sadece Senin bana karşı acele davranmaman ve katından bana fazl-u keremde bulunman nedeniyle idi.

Ey Allah! Ey rahmet edenlerin en merhametlisi! Senden dilerim ki dünyada o günahı örttüğün gibi kıyamet günü de beni onunla rüsvay etmeyesin.


İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah!Şüphesiz ben her bir günah için senden mağfiret talep ediyorum ki,lezzetim uğrunda,onun varlığına ulaşabilmem ve onu elde edebilmem için onunla gecemi uykusuz bıraktım,sabaha çıktığımda iyi bir adammışım gibi namaza durarak Senin huzuruna vardım.Oysa ben içimde Senin rızanın tersini gizlemekteydim.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Bu istiğfarlara  tüm müminleri de katalım inşallah ,ola ki Rabbimiz cc bizleri topluca mağfiret buyurur.

Devam edeceğim inşallah.

Hasan-ı Basri İstiğfarat-ı Münkıze

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

20 Temmuz 2013 Cumartesi

98.İŞTE O GÜNAHI DA BENİM İÇİN MAĞFİRET EYLE!! (2)


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Bismillahirrahmanirrahim


 Kendimize bile hatırlatmak istemediğimiz her bir günah için tek tek tevbe etmeye devam ediyoruz inşallah.

Bütün hamdler "Rabbinizden mağfiret taleb edin, çünkü O daima günahları çokça affeden bir Ğaffar olmuştur." buyurarak bizlere istiğfarı emreden Allah-u Teala'ya mahsustur.

Allah-u Teala'nın ilminin adedince salat-ü selamlar,geçmiş ve gelecek tüm zelleleri bağışlanmış olduğu halde her gün ve gece 100 kere istiğfar eden Rasulullah'a sas ve seherlerde istiğfar ile meşgul olan al-i ashabına olsun.


Ey Allah!Şüphesiz ben her bir günah için senden mağfiret talep ediyorum ki,Senin afiyetinle bedenim ona kuvvet bulmuştur,nimetinin bolluğu sebebiyle gücüm ona erişmiştir,rızkının genişliği sebebiyle elim ona uzanmıştır,Senin perdenle insanlardan örtünmüşümdür,kendisi hakkında Senden korktuğum zaman Senin güvencene yaslanmışımdır,ondan sebep Senin bana kızman hususunda Senin acele etmemene güvenmişimdir ve o günah hakkında Senin Zat'ının iyiliğine ve affına itimat etmişimdir.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah! Şüphesiz ben her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum ki,düşmanlarım perdemi yırtıp beni rezil etmek için onunla bana pusu kurdu da Sen onların hilesini benden çevirdin,sanki ben Sana itaat eden biriymişim gibi onlara beni rezil etmeleri için yardım etmedin,sanki ben Senin dostunmuşum gibi onlara karşı bana yardım ettin.

Ey Rabbim! Ne zamana kadar ben Sana isyan edeceğim de Sen bana mühlet vereceksin!? Uzun zaman ben Sana isyan ettim ama Sen beni cezalandırmadın,kötü işlerime rağmen Senden istekte bulundum,yine bana verdin.
Hangi şükrüm Senin nimetlerinden bir nimete Senin katında denk olabilir.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Bu istiğfarlara  tüm müminleri de katalım inşallah ,ola ki Rabbimiz cc bizleri topluca mağfiret buyurur.

Devam edeceğim inşallah.

Hasan-ı Basri İstiğfarat-ı Münkıze

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

97.ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Bismillahirrahmanirrahim

Orucu bozmayan şeylerden  bazıları şunlardır: 


1- Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içmek,
2- Ağzına gelen kusuntunun geri gitmesi,
3- Oksijen tüpüyle ilaçsız suni hava vermek,
4- Orucu bozmaya niyet edip de bozmamak,
5- İstemeyerek ağız dolusu kusmak,
6- İsteyerek, zorlayarak biraz kusmak,
7- Sahurda tokluk veren ilaçlar kullanmak,
8- Göze katı veya sıvı ilaç koymak, ıslak lens takmak,
9- Gıybet etmek,
10- Rüyada ihtilâm olmak,
11- Diş çukuruna ilaç koymak,
12- Çiçek, kolonya veya parfüm koklamak,
13- Morfinsiz, iğnesiz diş çektirmek,
14- Yutmadan yemeğin tadına bakmak,
15- Sakındığı hâlde toz ve dumanın boğazdan veya burundan içeri girmesi,
16- Diş çektirince gelen tükürükten az kanı yutmak,
17- Ağzını yıkadıktan sonra, kalan yaşlığı tükürükle yutmak,
18- Dişleri arasında kalan, nohuttan küçük olan şeyi yutmak,
19- Hacamat olmak, kan aldırmak, akupunktur kullanmak,
20- Kulağa su kaçması,
21- Misvak kullanmak, macunsuz diş fırçalamak,
22- Gusletmek, banyo yapmak,
23- İdrar yoluna pamuk koymak, [Şâfiî’de bozar.]
24- Sağlam deriye ilaç, krem, her çeşit yakı, sigara bandı, tokluk bandı koymak,
25- Yaraya imsak vaktinden önce konan sıvı ilacın, imsak vaktinden sonra emilmesi,
26- Yaradan çıkan kan, irin ve benzerlerinin tekrar içeri girmesi,
27- Arı sokması,
28- Dudaktaki yaşlığı yutmak,
29- Banyoda oluşan su buharını teneffüs etmek,
30- Ele iğne batıp, kırığının içinde kalması,
31- Kulağa pamuklu çubuk sokmak, [Şâfiî’de bozar.]
32- Kanayan yere, kanın durması için kan taşı sürmek,
33- Ağza gelen yemeği, balgamı, kusmuğu veya baştan buruna gelen akıntıyı yutmak.


Dinimiz İslam

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

19 Temmuz 2013 Cuma

96.İŞTE O GÜNAHI DA BENİM İÇİN MAĞFİRET EYLE!! (1)


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Bismillahirrahmanirrahim

Bu istiğfarları okuyunca bayıldım; çünkü hepimizin işlediği ,değil Allah-u Teala'dan bağışlanma dilemek kendimize bile hatırlatmak istemediğimiz 
her bir günah için tek tek tevbe ediliyor.Bu kadar açık bir şekilde günahlarımızı Rabbimize cc itiraf etmemişizdir herhalde.Her bir istiğfarı uzunca bir süre aktarmaya devam edeceğim inşallah.

Bütün hamdler "Rabbinizden mağfiret taleb edin, çünkü O daima günahları çokça affeden bir Ğaffar olmuştur." buyurarak bizlere istiğfarı emreden Allah-u Teala'ya mahsustur.

Allah-u Teala'nın ilminin adedince salat-ü selamlar,geçmiş ve gelecek tüm zelleleri bağışlanmış olduğu halde her gün ve gece 100 kere istiğfar eden Rasulullah'a sas ve seherlerde istiğfar ile meşgul olan al-i ashabına olsun.

Şu bilinmelidir ki, müsibetlerin kalkmasının en büyük etkenlerinden biri de istiğfardır.Aynı zamanda rızkı da kolaylaştırır.

İstiğfarın faziletine Kitab ve Sünnet'ten bir çok nass delalet etmektedir ki bunlara göre istiğfar,günahları sildirir,sıkıntıları açar,dertleri giderir ve kederleri defeder.
Zira dertlerin çoğalmasının sebebi ve kederlerin ardarda gelmesinin nedeni günahlar ve onlarda ısrarcı olmanın şerridir.O halde bunların ilacının da tevbede sadakat ve istiğfar olması uygundur.

İşte o istiğfarlar!

Ey Allah! Şüphesiz ben ,beni Senin gazabına çağıran veya Senin gazabına yaklaştıran veya beni Senin yasak ettiğin şeye meylettiren ya da beni ,Senin kendisine davet etmiş olduğun şeyden uzaklaştıran her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah! Şüphesiz ben her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum ki,Senin yaratıklarından birini azdırarak o günaha teslim etmişimdir,yahut hilemle onu aldatarak ona ,onun hakkında bilmediği şeyleri ona süslü göstermişimdir,yarın ahirette de Sana hem kendi günah iplerimle,hem de kendi yüklerimle birlikte başka bir takım iplerle kavuşacağımdır.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Ey Allah! Şüphesiz ben,azgınlığa çağıran,doğru yoldan saptıran,bolluğu azaltan,eski itibarımı sildiren, şan-ü şerefi söndüren ve mededi (ilahi yardımı) tüketen her bir günah için Senden mağfiret talep ediyorum.

İşte ey Rabbim! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beytine salat-ü selam eyle ve bereketler ihsan eyle.Ey bağışlıyanların en hayırlısı!İşte o günahı da benim için mağfiret eyle.

Bu istiğfarlara  tüm müminleri de katalım inşallah ,ola ki Rabbimiz cc bizleri topluca mağfiret buyurur.


Devam edeceğim inşallah.

Hasan-ı Basri İstiğfarat-ı Münkıze

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

12 Temmuz 2013 Cuma

RAMAZAN AYINDA NELER YAPILABİLİR?

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim



Sevgili Peygamberimiz, “Sahîh-i Buhârî”de zikredilen bir hadîs-i şerîfinde de şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse, Ramazân ayında oruç tutmayı farz bilir [vazîfe bilir] ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları affolur.”


Bu hadîs-i şerîften anlaşılıyor ki, orucun Allahü teâlânın emri olduğuna inanmak ve sevap beklemek lâzımdır. Günün uzun olmasından ve oruç tutmanın güç olmasından şikâyet etmemek şarttır. Günün uzun olmasını, oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmayı, fırsat ve ganîmet bilmelidir.

Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ) hazretlerinin haber verdiği bir hadîs-i şerîfte de, Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazân-ı şerîfte beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir peygambere vermemiştir:
Ramazân ayının birinci gecesi, Allahü teâlâ mü’minlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azap etmez.
İftâr zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allahü teâlâya, her kokudan daha güzel gelir.
Melekler, ramazânın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolmaları için duâ ederler.
Allahü teâlâ, oruç tutanlara, âhırette vermek için, Ramazân-ı şerîfte Cennet’te yer tayin eder.
Ramazân-ı şerîfin son günü, oruç tutan mü’minlerin hepsini affeder. Yani ramazan ayının tamâmını oruçlu geçirenleri affeder.”


İslâm âlimlerinin büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurmuştur ki:
“Ramazân-ı şerîf ayında yapılan nâfile namaz, zikir, sadaka ve diğer bütün ibâdetlere verilen sevaplar, başka aylarda yapılan farzlara verilen sevaplar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda, bir oruçluya iftâr verenin günâhları affolur; Cehennem’den âzâd olur. O oruçlunun sevâbı kadar, ayrıca buna da sevâb verilir. O oruçlunun sevâbı da hiç azalmaz.
Bu ayda, emri altında bulunanların işlerini hafîfleten, onların ibâdet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolurlar; Cehennemden âzâd olurlar.
Resûlullah, bu ayda, esîrleri âzâd eder, kendisinden istenilen her şeyi verirdi. Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene, bu işleri yapmak nasip olur.
Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi, günâh işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibâdet etmelidir. Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmalıdır.
Bu ayı, âhıreti kazanmak için fırsat bilmelidir. Kur’ân-ı kerîm ramazân ayında indi. Kadir gecesi, bu aydadır...”

Bu ayı, âhıreti kazanmak için fırsat bilip, elden geldiği kadar ibâdet etmeli, Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır.
Allahü teâlânın gazabına sebep olabilecek bütün kötülüklerden, harâmlardan sakınmak, îmân, ibâdet bilgilerini, harâmları öğrenmek, kul haklarından sakınmak, varsa helâlleşmek, günâhlardan tevbe etmek lâzımdır.
Her şeyden önce, i’tikâdı düzeltmelidir. Ehl-i Sünnet âlimlerinin bildirdikleri i’tikâdı öğrenmek ve buna göre inanmak lâzımdır. İ’tikâd düzgün olmazsa, tutulan oruçların, yapılan diğer ibâdetlerin bir fâidesi olmaz.
Çünkü i’tikâdı bozuk olanların, muhakkak Cehennem’e gidecekleri hadîs-i şerîfte bildirilmiştir. Bunun için, Ehl-i Sünnet âlimlerinin yazdıkları ilmihâl kitaplarını alıp okumalı, doğru îmânı öğrenmeli, ibâdetleri yapmalı, harâmlardan sakınmalıdır.
Allahü teâlâ, şartlarına uygun yapılan tevbeleri kabûl edeceğini va’detmiştir. Böyle mübârek günleri, ayları fırsat bilip, çok çok tevbe-istiğfar etmeli, affedilmek için, Cenâb-ı Hakk’a yalvarmalıdır.
Sonra ibâdetleri, harâm ve helâl olanları öğrenmeli ve bunlara göre ibâdet yapmaya çalışmalıdır. Kıymetli zamanlarda bu bilgileri okumak, öğrenmek, nâfile namazlardan ve diğer bütün nâfile ibâdetlerden çok daha kıymetlidir...

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

1 Temmuz 2013 Pazartesi

73.VERA SAHİBİ OLMAK

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

Bir kimse, şu on şeyi kendine farz bilmedikçe, tam verâ sâhibi olamaz:

1-Gıybet etmemeli,
2-mümine sû-i zân etmemeli,
3-kimseyi kötü bilmemeli,
4-kimse ile alay etmemeli,
5-yabancı kadınlara, kızlara bakmamalı,
6-doğru söylemeli,
7-kendini beğenmemek için, Allahü teâlânın, kendisine yaptığı ihsânları, nîmetlerini düşünmeli,
8- malını helâl yere harcayıp, haramlara vermemeli,
9-nefsi, keyfi için mevki-makam istemeyip, bunları insanlara hizmet yeri bilmeli,
10- beş vakit namazı, vaktinde kılmayı birinci vazîfe bilmeli,Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği îmân ve işleri iyi öğrenip, kendini bunlara uydurmalı.( İmâm-ı Rabbânî (Rahmetullahi aleyh)


Dinimiz İslam

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR